Herşey güzel başlamıştı
Haftanın ilk iş gününü küresel mali piyasalar iyimser bir seyir izleyerek tamamladı. Hafta sonu, Trump’ın ABD Hazine Bakanlığına piyasaların sesi olacağına inanılan makûl bir ismi olan Bessent’i atması risk iştahını artırdı. Bessent ismine paralel hisse senetleri artış kaydederken, piyasaların amiral gemisi olarak takip ettiği 10 yıllık ABD tahvil getirisi -FED’in faiz indirimine soyunduğu bir ortamda- Trump’ın enflasyonist olacağı beklenen politikalarına paralel test ettiği son altı ayın zirvesi olan %4,50’den %4,25 seviyesine kadar gevşedi.
Orta Doğu’da barış umudu
Öte yandan, dün önemli bir gelişme daha oldu. Reuters’in akşamüzeri geçtiği habere göre, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığı bildirildi. Haber, jeopolitik risk algısında iyileşme yaratınca, sabah Bessent haberleri ile güne düşüşle başlayan kıymetli madenler ve petrol, günün son işlem saatlerinde belirgin bir düşüş daha yaşadı: altının ons fiyatı 2,721 dolar seviyesinden süratle 100 dolardan fazla gerilemek suretiyle 2,600 dolar seviyesinin diplerine kadar gevşerken, brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ise %3’e yakın düşüşle 73 dolar seviyesine kadar düştü.
Dün de bültenimizde paylaştığımız üzere, piyasaları yakından tanıyan, vergi reformu, finansal deregülasyon ve ekonomik büyümeyi teşvik eden politikaları desteklemesi ile tanınan Bessent’in, özellikle Trump’ın ticaret tarifeleri gibi sert politikalarına mesafeli yaklaşımı, piyasalar için bir denge unsuru olabileceğini düşünüyoruz. Jeopolitik taraftan gelen iyimser haberlerin yarattığı risk iştahı ise hisse senetlerine yaradı. ABD borsaları dün geceyi olumlu bir şekilde tamamlarken, Dow Jones sanayi endeksi %1 yükselişle başı çekti.
Altın, petrol ve Euro/dolar
Risk göstergeleri kapsamına giren altın ve petrol cephesinde dün yaşanan satışları ardından bu sabah bir nebze de olsun yara sarma çalışmalarının başladığını görüyoruz. Dün Bessent sonrası DXY iki yılın zirvesinden gerilerken, EUR ve GBP cephesinde yaşanan tepki alımları ise sınırlı kaldı. Yeni gün başlangıcında, haber akışında, Trump’ın gümrük tarifesi tehditlerinin Asya borsalarını sarstığını görüyoruz. Japonya’nın gösterge endeksi Nikkei, ABD’nin yeni başkanı Trump’ın Kanada ve Meksika’dan yapılan tüm ithalata ek olarak Çin’den gelen ürünlere de gümrük tarifesi uygulayacağına dair sözleri üzerine %1,4 geriledi. Daha geniş kapsamlı Topix endeksinde ise kayıplar %1,5 seviyesine ulaştı. Trump, dün akşam yaptığı açıklamada, başkanlık görevindeki ilk gününde Meksika ve Kanada’dan gelen tüm ürünlere %25, Çin’den ithal edilen ürünlere ise %10 ek gümrük vergisi getireceğini belirtti.
Ve Salı sabahı Trump darbesi geldi
Trump’ın başkanlık görevindeki ilk gününde Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik yüksek gümrük tarifeleri uygulama sözü, Asya borsalarından Avrupa vadeli işlemlerine kadar tüm piyasaları etkiledi. Dün akşam %1,5 yükselişle olumlu mânâda ayrışan ABD’nin kobi endeksi Russell 2000 bu sabah vadeli işlemlerde %0,5 geriledi. Dolar yükselirken, Meksika Pesosu ve Kanada Doları ciddi değer kaybı yaşadı. Her ne kadar Çin’e yönelik %10’luk tarifenin önceki vaat edilen %60 kadar olmasa da olumsuz bir piyasa tepkisi yarattığını ve Trump’ın ticaret politikalarının yeniden gündeme damgasını vurduğunu itiraf etmeliyiz.
Öte yandan, bu hamlenin ticaret savaşlarının yeniden canlanacağına dair sinyaller taşıdığının da altını çizmemiz gerekiyor. Bu ani gelişmeler, Trump’ın agresif müzakere stratejisi ile birlikte piyasalardaki dalgalanmaların süreceğini gösteriyor. Bu nedenle, Trump döneminde taşlar yerine oturana kadar yüksek volatiliteye yatırımcıların hazır olması ve dinamik bir şekilde portföylerini yönetmeleri gerekiyor.
Bizim piyasalar: TCMB rüzgarı sürüyor
Türkiye cephesinde ise, geride bıraktığımız hafta, TCMB’nin faiz indirim sinyali vermesinin yarattığı olumlu etkileri dün de gözlemledik. Küresel bankaların da TCMB’nin Aralık ayında faiz indirimlerine başlayacağı yönünde tahminlerini güncellemeye devam etmesi ile BIST100 endeksi günü %1,2 oranında artışla tamamlarken, üç haftalık yükseliş serisi ardından dördüncü haftaya da yükselişle başlayarak son sekiz haftanın zirvesine yükseldi. Faiz indirimlerinin bankacılık sektörüne ‘yarayacağı’ beklentisi ile benzer bir şekilde son iki haftada %11’den fazla yükselen bankacılık endeksi, dün teknik mânâda ön plana çıkardığımız 14,000 – 14,100 aralığında ‘zorlanarak’ günü %0,8 düşüşle 13,900 puan seviyesinden tamamladı. 14bin endeks seviyesinin üzerinde temiz bir kapanışın yükseliş isteğini körükleyeceğini düşünüyoruz.
Öte yandan tahvil faizlerinde, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere gerek TCMB’den faiz indirim beklentisi gerekse de SPK’nın değiştirdiği rehberliğe paralel son iki iş gününde yaşanan sert düşüş durdu. USDTRY kuru hafifçe yükselerek 34,60 seviyesine gelirken, EUR’da yaşanan düşüşü de dikkate alırsak, (%50USDTRY + %50EURTRY)’den oluşan seper kura göre TL’nin nominal olarak değerlendiğini söyleyebiliriz.
Bültenimizde sıklıkla dile getirdiğimiz üzere, önümüzdeki dönemde de TL’nin reel anlamda değerlenmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, yerel seçimler ardından Mayıs başı açığımız TL uzun pozisyonları koruma gayreti içinde olacağız. Bugünün veri takviminde ABD tüketici güven endeksi ve yeni konut satışlarını takip edeceğiz. Yarın ise tüm gözler FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE verisinde olacak.
Kıbrıs İktisat Bankası, Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu