Global piyasalarda dün ABD’de piyasaların Şükran Günü nedeniyle kapalı olması dolayısıyla düşük hacim görüldü. Piyasa fiyatlamalarında Trump’ın uygulayacağı politikalar ve FED’e yönelik faiz indirim beklentileri ana gündemi oluşturmaya devam ediyor.
Makro veri tarafında önceki gün ABD PCE (kişisel tüketim harcamaları endeksi) ve çekirdek PCE de açıklandı. Manşet yüzde 2,3 ile beklenti ile aynı geldi, önceki verinin (%2,1) hafif üzerinde çıktı. Çekirdek de beklenti ile aynı geldi (2,8). Önceki verinin (%2,7) hafif üzerinde çıktı. Çekirdek tarafta katılığın devam ettiği görüldü. Piyasa fiyatlamalarında her ne kadar Cumhuriyetçi ajanda ön plana çıksa da aralık ayında FED faiz indirim beklentilerinin daha çok konuşulmaya başlanacağını düşünüyoruz. Trump’ın ekonomi politikalarının olası enflasyonist etkileri ile ABD ekonomisinin gücünü korumaya devam etmesine bağlı olarak, FED başkanının son söylemlerinden FED’in temkinli bir moda geçtiğini düşünüyoruz. ABD tarafından son gelen güçlü makro veriler FED’in ton değişikliğini destekler nitelikte olmaya devam ediyor.
İlk başkanlık döneminde ticarette korumacı politikalar izleyen Trump, yeniden seçilmesi halinde bu politikaların devam sinyalini veriyor. Hatırlanacağı üzere Trump hafta sonu yaptığı açıklamada, başkanlık görevindeki ilk gününde Meksika ve Kanada’dan gelen tüm ürünlere %25, Çin’den ithal edilen ürünlere ise %10 ek gümrük vergisi getireceğini belirterek, uygulamak istediği politikalarda kararlı olduğunu göstermişti.
Trump’ın seçilmesi ile birlikte tekrar ABD politikasının ana gündemini ele geçiren ‘ticaret savaşı’ ülkelerin korumacı yaklaşımla yerli sanayiyi geliştirmek, yeni iş kolları yaratmak, dış ülkelere ekstra vergi koyması ve ihracat ürünlerine uygulanan kotayı artırması şeklinde özetlenebilir. Trump’ın uygulamak istediği korumacı politikaların karşı misillemelerle karşılaşması durumunda küresel piyasalarda tedirginlik artabilir. Uygulanacak politikaların hızı ve şiddetinin bu açıdan oldukça önemli olacağını düşünüyoruz.
Belirsizliklerin arttığı bu dönemde haliyle Amerika Merkez Bankası faiz indirim sürecinde aceleci olmak istemeyebilir. Piyasa fiyatlamalarına baktığımız zaman 2025 için faiz indirim beklentilerinin bir miktar törpülendiği görülüyor. Diğer taraftan ABD’nin yeni tarifeler getirme planlarıyla beraber, küresel piyasalarda özellikle paritelerde oynaklığın artmasına neden oluyor.
Avrupa tarafında bugün, Euro Bölgesi kasım ayı tüketici enflasyonu verileri açıklanacak. Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, son açıklamasında enflasyon tahminlerinin tutması durumunda faizlerde daha fazla indirimin gelebileceğini belirtmişti. Gelecek olan enflasyon verileri ECB faiz indirim temposunun hızını belirleyebilir.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı karışık. ABD vadelileri %0,3-0,5 aralığında artı. Asya piyasalarında Çin %1,6, Hong Kong %1,3 civarında artı, Japonya %0,4 civarında eksi. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,25, Dolar Endeksi 105,8, ons altın 2.658 Usd civarında işlem görüyor.
İç tarafta, TÜİK verilerine göre Ekim’de dış ticaret açığı, Ekim’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 azalarak 6,6 milyar dolardan, 5,91 milyar dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kasım ayına ilişkin ekonomik güven endeksi yüzde 0,9 oranında azalarak 97,1 değerini aldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 22 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 45 milyon dolar azalışla 156 milyar 639 milyon dolara geriledi.
Geçtiğimiz hafta yabancı yatırımcılar tahvilde net 814 m$, hisse senedinde ise net 272 m$ satış yaptı.
Bugün 3Ç büyüme verisi açıklanacak (beklenti +2,5%)
Dolar/TL
Trump’ın seçilmesi sonrasında ‘güçlü dolar’ teması hız kaybetse de devam ediyor. Bu hafta FED üyelerinden karışık sinyaller gelmeye devam etti. Aralık ayı için üyelerin açıklamalarında netlik görülmüyor Trump’ın uygulamak istediği politikalar ile birlikte ABD’de de FED’in öngördüğü zaman diliminde enflasyonun istenen düzeye inmemesi ihtimali bir risk olarak masada yer alıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan “Haftalık Menkul Kıymet İstatistiklerine göre, yurt dışında yerleşik kişiler, 814,2 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 9,6 milyon dolarlık Genel Yönetim Dışındaki Sektör (ÖST) varlığı sattığı açıklandı.
Teknik olarak Dolar Endeksi (DXY) 105,5 seviyesi üstünde kalıcılık sağladı. 105,5 üstünde dolar talebi güçlü duruşuna devam edebilir.
İç tarafta, bugün 3Ç büyüme verisi açıklanacak. Türkiye’nin üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 daralması öngörülüyor. Yıllık bazda ise aynı dönem için yüzde 2,5 büyüme bekleniyor.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) aylık toplantısında dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, hizmet sektörü enflasyonunda iyileşmenin gözlendiğini söyledi. Gözler faiz indirimi beklentisi için 3 Aralıkta açıklanacak enflasyon verisinde olacak.
Genel çerçevede TL faizinin cazip oluşu, TL’ye avantaj sağlamaya devam ediyor. Kurda ılımlı yukarı eğilimi koruyor.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım): 9,500 desteği üzerinde kısa vadeli momentum gücünü koruyor…
Perşembe günü dalgalı bir seyir izleyen hisse senedi piyasasında BIST100 Endeksinin kapanışı yatay kalarak 9,640 puandan yaptığını görüyoruz.
Genel olarak baktığımızda ise, hızlı yükselişin ardından gün boyunca yatay alanda sergilediği dalgalı hareketlerle konsolide olmaya çalıştığını söyleyebileceğimiz piyasada, 9,500 desteği korunabildiği sürece yukarı yöndeki kısa vadeli momentumun devam edeceğini düşünüyoruz.
İlk önemli direnç bölgesi olarak da, 9,750 seviyesini izlediğimiz piyasada, bu direncin aşılabilmesi halinde, 10,000-10,200 bölgesinin inanıyoruz.
Aşağı yönde ise, kısa vadeye yönelik kritik destekler olarak 9,500 ve 9,350 seviyelerini izlemeyi öneriyoruz.
Yapı Kredi Grubu