Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA), Kuantum Araştırma ile 12 ilde, Türkiye temsili 1225 işletmeyle görüşerek “Gelecek Araştırması: İşletmelerde Yapay Zeka Algısı-3” raporu hazırladı.
Rapordan yapılan derlemeye göre, görüşülen işletmelerin yüzde 40,1’i İstanbul’dan, yüzde 14,7’si Ankara’dan, yüzde 12,3’ü İzmir’den seçildi. Rapor kapsamındaki diğer iller Bursa, Adana, Kocaeli, Gaziantep, Kayseri, Trabzon, Malatya, Samsun ve Erzurum olarak sıralandı.
Araştırma sonucu, geçen yıl itibarıyla işletmelerin yüzde 17,5’inin yapay zekadan yararlandığı belirlendi. Bu oran 2021’de yüzde 14,5, 2022’de ise yüzde 15,2 seviyesindeydi.
Yapay zekanın işletmelerce kullanılma alanları incelendiğinde ise müşteri odağındaki alanlar dikkati çekti. Buna göre, pazarlama (yüzde 27,7) ile müşteri ilişkileri ve analitiği (yüzde 25,3) toplamda yüzde 53 ile firmaların yapay zekadan en çok yararlandıkları alanlar olarak kayıtlara geçti. Ayrıca, yönetim, finans, üretim ve AR-GE, yapay zekanın en fazla boy gösterdiği kategoriler olarak dikkati çekti.
Firmaların yüzde 82,5’i yapay zekadan yararlandıkları alanların arttığını bildirdi. Bu teknolojiyi kullandıkları alanların azaldığını belirtenlerin oranı yüzde 5,2’de kalırken 2023 itibarıyla yapay zekayı kullanmaya başlayanların oranı yüzde 12,3 oldu.
“Yapay zeka, köklü değişiklikler yaratma potansiyeline sahip”
AIPA Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, işletmelerin hızla gelişen teknolojileri kullanarak yeni fırsatlara ve dönüşüm süreçlerine kapı açtığını söyledi.
Yapay zekanın, söz konusu dönüşümün en önemli bileşenlerinden olduğunu vurgulayan Küçükşabanoğlu, “Yapay zeka, ekonomi dünyasının her alanında köklü değişiklikler yaratma potansiyeline sahip. Öngörü modelleri, otomasyon süreçleri ve karar destek sistemleri gibi yapay zeka uygulamaları, işletmelerin verimliliğini artırırken aynı zamanda rekabet avantajı elde etmelerine de olanak tanıyor” dedi.
Türkiye’deki işletmelerde yapay zeka kullanımının arttığına dikkati çeken Küçükşabanoğlu, şunları kaydetti:
“İşletmelerin yapay zeka kullanımı, müşteri ilişkileri ve pazarlama gibi alanlarda önemli oranda arttı. Büyük ölçekli işletmelerde bu oran yüzde 75’e kadar çıkıyor. Türkiye’deki iş dünyasının büyük ölçekli işletmeleri, adaptasyonda öncü olduklarını bir kez daha gösterdi. Artış oranında üretken yapay zekanın etkisiyle içerik ve görsel üretimi bulunuyor. Yapay zeka teknolojilerini kullanan işletmelerin yüzde 84,5’i veriye dayalı karar alma süreçlerinde büyük avantaj sağladığını belirtiyor. İşletmelerin veriyi karar odağına alması ve kendi iç verileriyle çalışan algoritmalar, işletme stratejilerine yön vermeye başladı.”
“Güvenlik riski” uyarısı
Küçükşabanoğlu, işletmelerin yarısından fazlasının gelecekte yapay zekanın kendilerini etkileyeceğini düşündüğünü belirterek, ekonomik koşullar nedeniyle yakın zamanda bu teknolojilere yatırım yapmayı düşünenlerin azaldığını anlattı.
İşletmelerde gölge yapay zeka kullanımının yüzde 25’e ulaştığı bilgisini veren Küçükşabanoğlu, “Bu durum, kurumların onayı dışında bireylerin kendi inisiyatifiyle yapay zeka kullanımı, veri güvenliği ve uyum açısından riskler barındırıyor. Çalışanların Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gibi yasal düzenlemelere uygun hareket edebilmesi için bu konuda eğitim verilmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zeka, işletmelerin yüzde 65,5’inin istihdamını etkilemedi
Yapay zekanın istihdamı azaltacağını düşünen işletmelerin 2021’deki oranına işaret eden Küçükşabanoğlu, “Geçen yıl yapay zeka kullanan işletmelerin yüzde 65,5’i toplam istihdam seviyelerinin sabit kaldığını, yüzde 25,9’u artış olduğunu, yüzde 8,6’sı ise azalma yaşandığını ifade etti” diye konuştu.
Zafer Küçükşabanoğlu, teknoloji tabanlı iş gücüne duyulan ihtiyacın arttığını, geleneksel iş gücü talebinin de yıllar itibarıyla düştüğünü dile getirdi.
Yapay zeka teknolojilerine erişimi kolaylaştıracak yeni ekonomik yaklaşımların önemine değinen Küçükşabanoğlu, şu görüşleri paylaştı:
“Yapay zeka yatırımlarını sınırlayan ekonomik zorlukları aşmak için devlet teşvikleri, finansal destek programları, düşük faizli kredi ve hatta hibe imkanları gibi mekanizmalar daha da fazla geliştirilerek özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yapay zeka dönüşümüne erişimi kolaylaştırılabilir. Dolayısıyla yönetimlerin yapay zeka adaptasyonunda daha proaktif bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Büyük işletmeler yapay zekayı stratejik bir öncelik olarak benimserken küçük işletmelerde bu sorumluluk halen düşük seviyededir. Özellikle küçük işletmelerde farkındalık yaratacak yapay zekaya ilişkin eğitim programlarının acilen düzenlemesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Türkiye’nin yapay zeka teknolojileri alanında küresel ölçekte lider ülkeler seviyesine ulaşamadığını, bu alanda sağlanacak devlet teşvikleri, dijital eğitim programları ve altyapı yatırımlarıyla bölgesel güç olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Küçükşabanoğlu, raporun bulgularını ilgili kurum ve kuruluşlarla detaylıca paylaşacaklarını sözlerine ekledi.