Boğaziçi Zirvesi’nde küresel ekonominin durumu tartışıldı

tarafından
3 weeks önce

Zirve, son Darfur Sultanı Ali Dinar’ın torunu Ahmet Ali Dinar, eski Kolombiya Devlet Başkanı Andres Pastrana Arango, Ürdün Senato Başkanı Faisal Al-Fayez, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Maliye Bakanı Özdemir Berova, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil ile Onur Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ve akademi ile iş dünyasından birçok ismin katılımıyla gerçekleştirildi.

Zirvede, UİP Onursal Başkanı Talal Abu Gazaleh de gönderdiği video mesaj ile katılımcılara hitap etti.

KKTC Maliye Bakanı Berova, açılışta yaptığı konuşmada, insanlığın başlangıcından bugüne kadar toplumlar arası ticaretin ekonominin temellerini attığını belirterek, bu yöndeki ekonomik gelişmelerin tüm dünyayı etkileyen küresel bir ekonomi haline geldiğini anlattı.

Geçmişten bugüne dünya ekonomisinde krize neden olan önemli olaylar yaşandığını aktaran Berova, 2020’nin başından itibaren dünya ekonomisini olumsuz etkileyen Kovid-19 salgınının küresel ekonomide daralmaya neden olduğunu ve yeni düzenlemeleri getirdiğini kaydetti.

Berova, zirvenin iş birliklerinin artırılması bağlamında çok önemli olduğunu vurguladı.

“BÖYLESİ BİR DÜNYA ORTAMINDA SÜRECİN KAZANANLARI ARASINDA OLMAK TEMEL HEDEFİMİZ”

DEİK Başkanı Olpak da faaliyetlerini 39 yıldır tüm dünyaya yayılmış 152 iş konseyiyle ticari diplomasi mottosuyla yürüttüklerini söyledi.

Amaçlarının iş dünyasının küresel ekonomiyle daha fazla entegre olmasını sağlamak olduğunu anımsatan Olpak, dış ticareti, Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımları ve yurt dışındaki yatırımları arttırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Olpak, son beş yıldaki küresel gündeme bakıldığında birçok çatışma ve savaşın olduğuna dikkati çekerek, “Salgınla başlayan izolasyonlar, küresel tedarik zincirinde bozulmalar, tek kaynağa bağlı olmanın riskleri, artan küresel enflasyon ve düşen büyüme, uluslararası yatırım ve ticarette ivme kaybı, artan ticaret savaşları gibi farklı sınamalar önümüzde. Ticarette serbestleşmeyi konuşurken yeni ticaret kampları ve bloklarını görüyoruz.” diye konuştu.

Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol”, ABD’nin “Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden İnşa Et”, AB’nin “Küresel Geçit” projelerinin iş dünyası olarak iyi analiz edilmesi gerektiğine vurgu yapan Olpak, şöyle devam etti:

“Tüm bu gelişmeler etkisinde küresel ticaretin nasıl bir seyir izleyeceği belirsizliğini korurken, hizmet ihracatı ve çevreci ürünlerin ticareti ise gündemde yerini arttırarak koruyor. Çevreci ürünlerden bahsetmişken, bu süreçte ortaya çıkan yeni fırsat ve tehditlere de kısaca değinmek isterim. Yeşil ekonomi bir taraftan getirilen uygulamalar sebebiyle ciddi tehditler içerirken, diğer taraftan kimileri içinde yatırım ve büyüme fırsatları, yeni ticaret kanalları imkanları da açabilir. Benzer şekilde dijital ekonomi, elbette sadece artan e-ticarette sınırlı olmayan, alışılmamış iş modellerini ortaya çıkarttı. Bu sürece uyamayanlar için bir tehdit, süreci lehine kullananları için ise yeni fırsat alanları demek.

Olpak, DEİK olarak bu gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve sürecin etkilerine değil, yönlendirenleri arasında olmak için çalıştıklarını ve böylesi bir dünya ortamında sürecin kazananları arasında olmanın temel hedefleri olduğunu sözlerine ekledi.

“BÖLGESEL ORTAKLIKLAR HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK ÖNEM KAZANDI”

UİP Kurucusu Özgencil de bu yılki zirvenin temasının yalnızca bir kelime oyunundan ibaret olmadığını, küresel sorunlara çözüm arayışlarında yollarını aydınlatan bir rehber niteliğinde olduğunu dile getirdi.

Dünyanın tarih boyunca belki de hiç bu kadar hızlı bir dönüşümden geçmediğine dikkati çeken Özgencil, bu dönüşümün merkezinde insanın ve insanı geliştiren, yeniden tanımlayan, insan potansiyelini dönüştüren yeni teknolojiler olduğunu kaydetti.

Özgencil, “Bu nedenle Boğaziçi Zirvesi olarak yalnızca bugünün sorunlarına çözüm üretmek değil, yarının potansiyelini birlikte keşfetmek için bir aradayız. Özellikle yapay zeka devrimi bu potansiyelin merkezinde duruyor. Yapay zeka yalnızca sanayi ve ekonomi alanında değil, eğitimden sağlığa, sanattan tarıma, hayatın her alanında yeni ufuklar açıyor.” ifadelerini kullandı.

Ekonomik kalkınmanın ve istikrarın bugünkü çalışmaların başka bir vazgeçilmez ayağı olduğunu anlatan Özgencil, küresel ekonomilerin yeni dengelere ve dönüşüm süreçlerine girerken ortaklıkların ve sürdürülebilir büyüme stratejilerinin her zamankinden daha büyük önem kazandığını vurguladı.

Özgencil, “Türkiye’nin GCC ve Afrika kıtasıyla geliştirdiği ticari ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmeli. Ortak büyüme stratejileri sayesinde bölgemizdeki tüm ülkeler için daha güçlü bir gelecek inşa edebiliriz. Sınırları aşan işbirlikleri, ortak güven ve barışın güçlendirilmesinde kilit bir rol oynayacaktır.” açıklamasında bulundu.

Şehirlerin de dönüştürülmesi gerektiğini aktaran Özgencil, kentleri sürdürülebilir bir yaşamın merkezi haline getirmenin iklim değişikliğiyle mücadelenin temelini oluşturduğunun altını çizdi.

“GELECEĞE DOĞRU KÖPRÜLER İNŞA ETMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİK”

UİP Onur Kurulu Başkanı Yırcalı da zirvenin temasına işaret ederek, barış, teknoloji ve sürdürülebilirlik yoluyla geleceğe doğru köprüler inşa etmek için bir araya geldiklerini söyledi.

Fintek gibi yeni gelişen finansal teknolojilerin bugünün finansal görünümünü nasıl yeniden şekillendirdiğini de bu zirvede inceleyeceklerini kaydeden Yırcalı, “Şehir plancıları ve uzmanlar, bizim için son derece önemli olan şehirlerimizin kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma zorluklarına değinecek.” dedi.

Yırcalı, finansal sistemlerin mevcut ekonomi zorluklarına nasıl uyum sağlayabileceğine odaklanan sermaye piyasalarını da tartışacaklarını sözlerine ekledi.

Gün içinde gerçekleştirilecek panellerle devam edecek zirve, yarın sona erecek.

patronlardunyasi.com

Don't Miss

Yapı Kredi Yatırım/Murat Berk:  Trump’ın muhtemel iktisat siyasetleri ve piyasalara yansımaları

Önümüzdeki dönemin kaderine belirli ölçülerde, ABD Başkanı Trump etki edecek. Dolayısıyla neler

Hyundai’ye Koreli olmayan eş CEO

Kore merkezli Hyundai Motor Company, tarihi bir hamleyle ABD biriminin genel müdürü