ABD ekonomisi genel olarak büyük oranda gücünü koruğunu sinyalliyor. Bu ayın başından beri piyasalar ve FED daha çok bu yönde algıladı. Burada işgücü ve enflasyon verileri başat roldeler ve söz konusu algıda payları büyük. Ekonominin kondisyonu hakkında zayıflama sinyali veren veriler olduğunu da belirtelim. Pür bir olumlu algı söz konusu değil. Ancak enflasyon ve iş gücü verileri manşeti oluşturuyor. Son TÜFE ve ÜFE verileri (özellikle ÜFE) ABD’de fiyat artışlarının hızlarını koruduğunu ve son aylarda hızlarının biraz arttığını işaret etti. FED yine de enflasyonun hedefe (%2) yakınsayacağı kanaatini koruyor. Madem hedefe erişimde bir sıkıntı görmüyorsa neden temkinli olmayı tercih etti diye sorduğumuzda bunun cevabı maliye politikasına dair belirsizlikler olabilir. Yani Trump’ın nasıl bir yönetim izleyeceğine dair kestirim yapamamanın zorluğu baz alıyor.
Trump yine dellendi
Bunun bir örneği ile haftaya başlıyoruz. ‘Panama ya kanalın geçiş ücretlerini düşürsün ya da kanalı bize geri versin.’ Trump bu çıkışı ile az önce ifade ettiğimiz belirsizlik tanımlamasının hakkını veriyor. Panama Kanalı 1914’de ABD tarafından tamamlandı ve Başkan Jimmy Carter 1977’de imzalanan anlaşma ise 1999’da Panama’ya geri verildi. Kanal ABD tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Son zamanlarda kuraklık iklim değişikliği nedeniyle gemi geçişlerinde sıkıntılar ortaya çıktı. Kanalın randımanı düştü. Gemi rotalarının uzaması, yüklerin kanalın bir tarafında diğer tarafına kara yolu ile taşınması maliyetleri artırdı. Maliyet artışı enflasyon baskısı yaratıyor. Tabi konu sadece parasal-ekonomik değil. Çin de kanalı yoğun olarak kullanıyor. Üstelik kanalın iki ucundaki 5 limanın 2’si Çinli bir firmaya ait. ABD-Çin gerginliğinde Trump ikinci dönemine giriş yapıyor.
Avrupa’da ekonomik görünüm zayıf
Ücret artışlarında hız kaybı, firma faaliyetlerinde ve kar marjlarında daralma, istihdamda sıkıntılar eşliğinde enflasyonun düşüşünü sürdürmesi ve hedefe erişmesi bekleniyor. Bu resme tarife belirsizliğini de eklediğimizde yakın gelecek Avrupa için belirsiz hal alıyor. Siyasi belirsizlikleri de eklediğimizde Merkez bankası ECB, faiz indirimlerinin süreceğini ifade ediyor.
Çarşamba günü ABD piyasaları, Çarşamba-Perşembe Avrupa piyasaları kapalı Global piyasalarda tatil havası ve yıl sonu sakinliği daha fazla hissedilebilir. İşlem hacminde düşüş, katılımcı sayısında azalma olağan olarak görülebilir.
Bu hafta makro veri trafiği yoğun değil
ABD tüketici güveni, dayanıklı mal siparişleri, toptan stoklar, İngiltere 3Ç büyüme öne çıkan veriler. Ayrıca BOJ toplantı tutanakları ve başkanı Ueda’nın konuşması, TÜFE Japonya ajandasında dikkat çekenler.
Cuma günü ABD kişisel tüketim harcamaları endeksi (PCE) beklentilerin hafif altında geldi. Hem manşet hem çekirdek verinin yatay görünüm sergilemesi ile hava biraz yumuşadı, risk iştahı hafif arttı.
Doların baskısı biraz azaldı. Yeni haftaya geçen haftaya görece daha ılımlı başlıyoruz. Tatil havası nedeniyle mevcut fiyatlama davranışı sürebilir.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı pozitif. ABD vadelileri %0,30-0,60 aralığında artı. Asya piyasalarında Çin %0,2, Hong Kong %0,7, Japonya %0,9 civarında artı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,53, Dolar Endeksi 107,7, ons altın 2.623 Usd civarında işlem görüyor.
İç tarafta, kritik bir haftaya başlıyoruz. TCMB faiz kararını açıklayacak. Piyasa 100-250 baz puan aralığında indirim bekliyor. İndirim yelpazesinin genişliği dışında indirim zamanına dair de tam bir konsensüs oluşmuş değil. Yine de Aralık’ta faiz indirimi satın alınmış, fiyatlanmış durumda. Eğer indirim olmaz ise sürpriz etkisi daha fazla olabilir. Yerel varlıklar farklı reaksiyonlar verebilir (örneğin TL güçlenebilir, BIST düşebilir).
Perşembe saat 14:00’de faiz kararı açıklanacak. Reel kesim güveni, kapasite kullanımı haftanın diğer verileri.
BİST-100: 9,900 trend desteğinin aşağı kırılmasıyla olumsuza dönen teknik görünüm devam ediyor…
Endekste 10,250 hedef direnç noktasında başlayan aşağı hareket, kısa vadeli yükselişin trend desteği olarak izlediğimiz 9,900 seviyesini geçtiğimiz hafta aşağı kırıldığını gözlemliyoruz.
Böylece 5 Kasım tarihinde başladığı kısa vadeli yükseliş trendini tamamlayan piyasa, haftayı-%3.96 oranında değer kaybıyla 9,765 puandan tamamladı. Endeksteki satış baskısı 9,900 trend desteğinin aşağı kırılmasıyla bir alt destek olarak izlediğimiz 9,750/700 seviyesi üzerinde ilk etapta dengelenmeye çalışacaktır. 9,700 altındaki olası hareketlerin ise piyasada 9,500 ve 9,350 desteklerinin test edilme riskini sürdürebileceğini göz önünde bulunduruyoruz.
Seans içi yukarı ataklarda ise 9,900 seviyesini artık ilk önemli direnç noktası olarak izliyoruz. Endeksin devam eden aşağı hareket içerisinde tepki yükselişi oluşturabilmesi için 9,900 direncinin aşılması gerekiyor.
Yapı Kredi, Çağlar Kemençe, İhsan Tunalı