Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayına dair ekonomik verilerini yayımladı. Açıklanan verilere göre net uluslararası rezervlerde gözlemlenen artış, döviz ve altın cinsinden rezervlerdeki değişimler ve para arzındaki önemli artışlar dikkat çekiyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 25 Ekim itibarıyla net uluslararası rezervlerinin 232 milyon dolar artışla 60,89 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Bir önceki hafta bu rakam 60,66 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Aynı dönemde TCMB’nin resmi rezerv varlıklarında da hafif bir artış gözlemlendi; bu varlıklar 159,40 milyar dolara yükselirken, altın cinsinden rezerv varlıkları 65,89 milyar dolara çıktı. Döviz varlıkları ise 86,25 milyar dolardan 85,99 milyar dolara geriledi.
Bu rezerv hareketleri, Türkiye’nin uluslararası piyasalarda rezervlerini güçlendirme çabalarının sürdüğünü gösteriyor. TCMB’nin uluslararası rezerv pozisyonundaki bu düşük miktarlı artış, ülkenin dış finansal güvenliğini için önem arz ediyor. Altın rezervlerinde devam eden büyüme de dikkat çekici bir trend olarak değerlendiriliyor.
Para Arzı ve mevduat hesaplarında değişimler
Eylül ayı itibarıyla para arzında kayda değer değişimler oldu. M1 para arzı yıllık %37,3 oranında artış gösterirken, M3 para arzı %42,3 oranında büyüdü. Önceki ay bu oranlar sırasıyla %32,2 ve %44,5 düzeyindeydi. Bu artışlar, ülkedeki likidite seviyelerinin yıl boyunca belirgin bir hız kazandığını gösterirken, geniş çaplı para arzının ekonomik aktiviteyi desteklediği de gözlemleniyor.
Kur korumalı mevduat hesaplarındaki gerileme
Eylül ayı sonu itibarıyla kur korumalı mevduat hesaplarında belirgin bir düşüş kaydedildi. Türk lirası mevduatlarının toplam stok bakiyesi 2,80 milyar TL’ye gerilerken, gerçek kişilere ait döviz/altın dönüşümlü mevduat hesapları 35,80 milyar dolara düştü.
Tüzel kişilere ait hesaplarda ise 12,60 milyar dolar olarak kaydedilen bu rakam, toplamda 48,40 milyar dolara ulaşarak önceki aya kıyasla azaldı. Bu verilere göre kur korumalı sistemden çıkışlar devam ederken gerek bireysel gerekse kurumsal yatırımcı eğilimleri daha belirgin hale gelmiş durumda.
