Avrupa Merkez Bankası (AMB) politika yapıcılarının dünya ekonomisindeki durumu ve ortaya çıkabilecek zorlukları tartışmak üzere bir araya geldiği Washington’da görüş ayrılıkları da ortaya çıktı.
Yetkililerin gelecekteki faiz patikasının yanı sıra, bankanın iletişimi, enflasyon görünümü riskleri ve parasal sıkılaşma gibi konularda da ayrıştığı görüldü. Politika yapıcılar birkaç gün içinde Ekim enflasyon verisi ve muhtemelen Alman ekonomisinin resesyona gireceği üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını takip edecek. Bu veriler, yetkililerin Euro bölgesi ekonomisinin değerlendirmesine ilişkin ek bilgi sağlayacak olsa da 5 Kasım’da gerçekleşecek ABD seçimlerine kadar belirsizlik devam edecek.
Finans piyasalarında Aralık toplantısında 35 baz puanlık indirim fiyatlanıyor, bu da piyasaların 25 ve 50 baz puanlık indirim arasında bölündüğünü gösteriyor.
Geçen hafta Washington’da Bloomberg’e konuşan Başkan Christine Lagarde indirim miktarına yönelik tartışmalara dair “Gidişatın yönü belli, hız 3 kriter kullanılarak ve muhakeme uygulanarak geriye ve ileriye dönük unsurlar temelinde belirlenecek” diye konuştu.
Çoğu yetkili bu kriterlere dikkat çekse de farklı görüşler de dile getiriliyor.
Bundesbank Başkanı Joachim indirimde aceleci olunmaması gerektiği konusunda uyardı. Avusturyalı meslektaşı Robert Holzmann Aralık’ta 25 baz puanlık indirimin ‘muhtemel’ olduğunu belirtirken Litvanyalı mevkidaşı Gediminas Simkus da 50 baz puanlık indirim için gerekçe olmadığını bildirdi.
Daha şahin tondaki Portekiz MB Başkanı Mario Centeno ise “10 yılda ortalama enflasyonu yüzde 0,9 olan, yatırım yapmayan, işgücü piyasası zayıflayan bir ekonomi için daha büyük adım atma olasılığını da değerlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Enflasyon hedefine dair riskler konusunda da yetkililer arasında görüş ayrılıkları var. Bankanın gelecekteki iletişiminde Fransa MB Başkanı Villeroy’un da vurguladığı gibi ‘her iki yönde de daha fazla marj alanı bırakarak’ ilerlemek ön plana çıkacak.