Kedinizin bu davranışlarının sebebi ona yeterince ilgi göstermemeniz, onun bakımlarını aksatmanız veya mama ve suyunu eksik etmeniz değil.
Gelin, sebebini öğrenelim.
Aslında bu sorunun cevabı çok eski zamanlarda saklı.
Kediler, evcilleştirilmeye başlamadan önce oldukça vahşi canlılardı. Öyle ki Afrikalı vahşi kedilerden türemiş olan bu hayvanlar, içlerinde hâla eski avcılık içgüdülerini taşımakta.
Patili dostlarımıza, evin içinde her ne kadar çok iyi baksak ve konforlu bir yaşam sunsak da onlar, doğaları gereği dışarıyı keşfetme ve macera arama noktasında hâlâ çok hevesli.
Yani kediler, dışarıyı keşfetme isteklerinin önüne ne olursa olsun geçemiyorlar.
Ayrıca bu canlıların iç güdüleri, özellikle çiftleşme döneminde çok daha fazla artıyor. Hele henüz kısırlaşmamışlarsa dışarıya kaçma isteklerinin çok fazla olması oldukça normal. Çünkü onlar, üreme içgüdüsü sebebiyle bu davranışı sergiliyor olabilir.
Fakat kediler, kısırlaştıklarında da bu kaçma arzusundan kurtulamaz. Çünkü keşfetme, bölge işaretleme ve avlanma gibi içgüdüler, onlarla kalmaya devam ediyor.
Öte yandan kediler, doğada avlanarak hayatta kalmayı başaran canlılar.
Ancak evde mama kapları dolu olsa bile avlanma içgüdüleri devam etmekte. Çünkü onlar, yalnızca evin içindeki dünyaya değil aynı zamanda dışarıyı da keşfetmek, oradan da yiyecek bir şeyler bulmak istiyorlar.
Yani kediler, dışarıyı da kendi bölgeleri yapmak için can atıyorlar ve dışarıya kaçmaları, kendi bölgelerini işaretlemenin yanında çevredeki diğer kedilere meydan okuma isteklerini de gösteriyor. Yine bu durum, çevrede sokak kedilerinin sayısı fazlaysa daha sık görülebilir.