Usta’nın öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Soda külü konusunda ABD’deki satışların ardından bir pozisyon almamız gerekiyordu. Genesis firmasına teklif verdik ve kabul gördü. Bu firma 4,3 milyon tonluk üretimle ABD pazarının yüzde 30’una sahip bir firma. Ayrıca Oregon’da 4 milyon tonluk kapasiteli limanın işletme hakkı bize geçti.
Biz Türkiye’de 5,2 milyon ton üretim yapıyoruz. Burasıyla birlikte 9,5 milyon tona ulaştı. Bizimkiler tamamen fiili üretim. 9,5 milyon tonla dünyanın en büyük üreticisi olduk. Çin dışı pazarda dünya soda külü üretiminin yüzde 30’unu kapsayan bir firma haline geldik.
Şişecam da ABD’de yatırımlarını tamamladığında iki Türk firması Çin dışı pazarın yüzde 50’sine karşılık gelecek. Gittikçe büyüyoruz. Kaynağın sınırlı olması sebebiyle ABD’ye yönelim başladı.
“Dünya doğal soda külüne yöneliyor”
Sentetik ve doğal yöntemle üretiliyor soda külü. Sentetik kirli bir yöntem olduğu için dünya doğal soda külüne yöneliyor. ABD’de olmamız bizim için çok önemliydi.
Türkiye’de son yatırımla birlikte üretim sınırlarına geldik. Kapasite artışı yapıldıktan sonra tesisin ömründen yediğiniz için ekonomik olmayacak. Biz de ABD’de bu yatırımı yaptık.
Dünyada üretimin yüzde 70’yi sentetik, yüzde 30’u doğal üretim yöntemi. Çevresel baskılarla ülkeler doğal üretime yöneliyor. Biz ABD’de bu işi devam ettireceğiz. Patentine sahip olduğumuz yatırım modeliyle kendi üretimimizi artıracağız.
Bizim üretim modelimizde 1 ton soda içerisinde karbon yoğunluğu 0,57 oranında. Sentetik üretimde karbon yoğunluğu yaklaşık 3 katı. Biz çok çevreciyiz.

Kazan Soda’da fabrikanın içinde arıcılık yapıyoruz. Belki de Ankara’nın en büyük balcısıyız. Eti Soda tarafında 150 dönüm bağ var fabrikanın içerisinde. Oldukça çevreci bir üretim modeline sahibiz. Dünyada bu modelle bu üretime erişmiş tek şirketiz.
-Devam edecek