Investing.com – Çin Merkez Bankasının faiz kararları, yuanın istikrarını koruma çabaları ve ABD ile ticari ilişkilerdeki gelişmeler, Çin’in global ekonomik arenada dengeleri sağlamaya yönelik adımlarını şekillendiriyor. Asya’da faiz indirimlerinin yavaşlaması, Çin hisselerinin geleceği ve ECB’nin faiz politikalarındaki bağımsız tutumu, dünya genelindeki ekonomik dinamikler üzerinde etkili oluyor.
Çin Merkez Bankası, faiz oranını sabit tuttu
Çin Merkez Bankası, Eylül ayında yaptığı faiz indirimi sonrası bir yıllık orta vadeli borç verme tesisi (MLF) faiz oranını %2 seviyesinde korumaya karar verdi. Bloomberg tarafından yapılan bir ankete katılan 14 ekonomistin tamamı da bu sonucun beklentiler dahilinde olduğunu belirtti. Çin Merkez Bankası, MLF aracılığıyla toplamda 900 milyar yuan (yaklaşık 124 milyar USD) değerinde politika kredisi sundu ve Kasım ayı boyunca net 550 milyar yuan politika kredisi geri çekilmesi yaşandı.
Çin’in para politikalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan NG Bank NV Çin Baş Ekonomisti Lynn Song, MLF hacminin beklentilere uygun gerçekleştiğini ifade etti. Song, ayrıca Çin Merkez Bankasının para politikası çerçevesi reformu nedeniyle MLF kullanımının zamanla azalabileceğine dikkat çekti.
Yuanın istikrarı için kararlı duruş
Çin Merkez Bankası yetkilisi Liu Ye, ülkenin ödemeler dengesi, döviz piyasasının esnekliği ve makroekonomik politikalarla desteklenen güçlü ekonomik toparlanma sayesinde yuanın istikrarının korunacağını belirtti. Liu, döviz piyasasında tek taraflı ve kolektif beklentilerin oluşmasının önüne geçileceğini ve döviz kurundaki aşırı yükselme risklerinin önlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Ayrıca, yuan döviz kurunun jeopolitik belirsizlikler ve küresel piyasa oynaklığı nedeniyle iki yönlü dalgalanmalar gösterebileceği öngörülüyor. Çin Merkez Bankası, döviz piyasasında denge ve istikrarın sağlanması için gerekli önlemleri almayı sürdürecek.
Çin, ABD ile ekonomik iş birliğine hazır
Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Wang Shouwen, Çin’in ABD ile ikili ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla diyalog kurmaya hazır olduğunu dile getirdi. Wang, bu ilişkilerin karşılıklı saygı ilkesine dayandırılması gerektiğini vurguladı.
ABD’nin yeni başkanının gümrük vergilerini uygulama ihtimaliyle ilgili olarak Çin’in dış şokları yönetmeyi başarabileceğini belirten Wang, Pekin’de düzenlenen bir basın toplantısında iki ülkenin ekonomik ilişkilerde istikrarlı ve sürdürülebilir bir gelişme trendinde ilerleyebileceğine inandıklarını ifade etti.
Asya’da faiz indirimi yavaşlayabilir
Goldman Sachs Group Inc (GS), Asya merkez bankalarının dolardaki güçlenme ve ABD tarifeleri risklerini göz önünde bulundurarak faiz indirimlerinde daha temkinli davranacaklarını tahmin ediyor. Goldman’ın Asya Pasifik Baş Ekonomisti Andrew Tilton, Güney Kore Merkez Bankasının toplantısında faiz indirimlerini durdurabileceğini ifade etti. Bloomberg televizyonuna konuşan Tilton, döviz kurunun Asya merkez bankaları için önemli olduğunu ve bu nedenle faiz indirimlerin hızının düşük olacağını belirtti.
Çin hisselerinde dalgalanma bekleniyor
UBS Investment Bank Research, Çin hisselerinin 2025’e doğru artan volatiliteyle karşılaşabileceğini belirtirken, yılın ilk çeyreğinde %5 düşüş yaşanabileceği konusunda uyardı. ABD’nin yeni gümrük vergileri uygulama ihtimali ve iç politika desteklerinin gecikmesi gibi faktörlerin etkili olabileceği ifade edildi. Çin borsasındaki şirketlerin iç ekonomiye odaklandığını belirten UBS, iç politika önlemleri ve düşük baz etkisi sayesinde piyasaların yılı pozitif tamamlayabileceğini öngörüyor.
ECB ve Fed politikaları bağımsız ilerleyebilir
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi Üyesi Francois Villeroy de Galhau, ECB’nin faiz oranlarını düşürmeye devam edeceğini ve bu politikanın Federal Reserve’den bağımsız olarak gelişeceğini söyledi. Villeroy, ECB’nin enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz oranlarını azaltmayı sürdüreceğini ifade etti.
İngiltere’de vergi artışları iş dünyasını etkiliyor
İngiliz Sanayi Konfederasyonu (CBI), geçtiğimiz ay yapılan vergi artışlarının İngiliz işverenleri olumsuz etkilediği ve yatırım, istihdam gibi alanlarda kesinti planları öngördüğünü açıkladı.
CBI, vergi artışlarının ardından işverenlerin sosyal güvenlik ödemelerindeki artış nedeniyle personel seviyelerini düşürmeye veya ücret artışlarını azaltmaya yöneldiğini belirtti.
