ABD-Çin ticaret savaşı tehdidi, İngiltere’de fiyat düşüşü, Citi’den sürpriz faiz yorumu: Küresel ekonomide neler oluyor?

tarafından
6 hours önce

Investing.com – Dünya genelinde ekonomik politikalar, ticaret gerilimleri ve para birimi hareketleri üzerine önemli gelişmeler yaşanıyor. İngiltere’de perakende fiyatları düşüş hızını yavaşlatırken, ABD ve Çin arasında olası bir ticaret savaşı tehditleri gündemde. Avrupa ve Asya’daki ekonomik aktörler de mali ve ticari durumlarını yeniden değerlendiriyor. 

Çin ve ABD arasında ticaret gerilimi

Çin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’den ithal tüm ürünlere %10 ek gümrük vergisi getireceğini açıklaması sonrasında, ticaret savaşının kazananı olmayacağını vurguladı. Çin’in Washington Büyükelçiliği, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin karşılıklı yarar sağladığını belirtti. Trump, yasa dışı uyuşturucu akışını durdurmadıkça bu tarifeleri uygulayacağını ifade etti.

Liu Pengyu, Çin’in Başkan Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında yapılan anlaşmanın ardından uyuşturucu kaçakçılığına karşı adımlar attığını belirtti. Bu tartışmalar, iki süper güç arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği konusunda belirsizlikler yaratıyor ve küresel ekonomi üzerinde baskı oluşturuyor.

Hong Kong’un finans merkezi rolü sorgulanıyor

ABD Temsilciler Meclisi’nin Çin Komünist Partisi Seçilmiş Komitesi, Hong Kong’un mali suç merkezi haline geldiğini öne sürdü ve Hazine Bakanı Janet Yellen’dan bankacılık sektörüyle ilişkileri yeniden gözden geçirmesini istedi. Mektupta, Hong Kong’un, Rusya’ya batılı teknoloji ihracatı ve İran petrolü alımı gibi ticaret kontrol ihlalleri için merkez konumuna geldiği belirtildi.

ABD’nin Hong Kong’a yönelik politikalarının sorgulanmaya başladığı bu dönemde, küresel finans merkezleri arasındaki ilişkilerin yeniden tanımlanması olası görünüyor. Çin, İran, Rusya ve Kuzey Kore’nin derinleşen ilişkileri, finansal sistemdeki dengeleri değiştirme potansiyeline sahip.

Citi stratejistlerinden faiz indirimi değerlendirmesi

Citigroup stratejistleri, ABD Merkez Bankasının faiz oranı indirimlerini durdurması gerektiğini öne sürdü. Wall Street’te diğer ekonomistlerin de benzer çağrılarda bulunduğu bir dönemde, stratejistler, zayıf istihdam verisi gelmediği takdirde Fed’in gevşeme politikasını askıya almasının yerinde olacağı görüşünü savundu.

ABD’deki ekonomik göstergeler ve istihdam verileri, para politikalarında belirleyici olmaya devam ediyor. Citi stratejistlerinin bu yaklaşımı, piyasaların Fed’in yapacağı bir sonraki hamleyi dikkatle izlemesine neden oluyor.

Yuan ve dolar paritesi beklentileri

Citi Research, yuanın dolar karşısında gelecek haftalarda kademeli olarak zayıflayabileceğini öngördü. Bu beklenti, Trump’ın Çin’den ithalata %10 ek gümrük vergisi uygulama vaadiyle ilişkilendiriliyor.

Çin’in döviz politikaları üzerinde oluşabilecek baskılar, ticaret ilişkilerinde yeni dengelerin kurulmasına neden olabilir. Piyasalarda dalgalanmaları önlemek için önlemler alınması gerektiği belirtiliyor.

İngiltere’de mağaza fiyatlarında düşüş hızlandı

İngiliz Perakende Konsorsiyumu’nun anketine göre, İngiltere’de mağaza fiyatları düşüş hızını yavaşlattı. Kasım ayında yıllık mağaza fiyat deflasyonu %0,6 olarak gerçekleşti ve bu oran, Ekim ayında %0,8 idi. BRC’nin CEO’su Helen Dickinson, önümüzdeki dönemde ücret artışlarının fiyatlara yansıyabileceğine işaret ederek düşen enflasyonun sonu olabileceğini belirtti. Kasım ayındaki maliyet baskıları, özellikle Maliye Bakanı Rachel Reeves’in bütçesi doğrultusunda kendini göstermeye başladı.

Gıda enflasyonu Ekim ayında %1,9’dan %1,8’e gerilerken, gıda dışı ürünlerde ise %1,8 oranında bir düşüş kaydedildi. Fiyatlardaki bu yavaşlama, tüketici güveni ve harcama eğilimleri açısından yakından izleniyor. Ekonomistler, önümüzdeki dönemde fiyat dinamiklerinin nasıl şekilleneceğine dair analizlerini sürdürüyor.

Trump’ın ticaret politikaları ve etkileri

Nomura analistleri, Trump’ın Çin’e getirdiği ticaret engellerinin hızla uygulanabileceğini ve bu durumun sürpriz olmadığını açıkladı. Trump’ın kabine üyeleri henüz tam olarak belirlenmemişken, tarifelerin Ocak ayında uygulanabileceği öngörülüyor.

Bu ticaret politikaları, ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin yanı sıra küresel ticaret akışlarını da etkileme potansiyeline sahip. Analistler, bu gelişmelerin piyasalarda yaratacağı olası dalgalanmalara karşı tedbirli olunması gerektiğini vurguluyor.

İran ve Rusya’dan dolar kararı

İran Merkez Bankası Başkanı Mohammad-Reza Farzin, İran ve Rusya’nın karşılıklı ticarette doları bıraktığını ve ulusal para birimleri ruble ve riyal ile ticaret yaptığını duyurdu. İki ülke, Temmuz 2022’den bu yana dolar yerine ulusal para birimlerini kullanma planlarını takip ediyor.

Bu adım, ABD’nin yaptırımları altında olan iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde bağımsızlık arayışını güçlendirme çabası olarak görülüyor. Ticaretin ulusal para birimleri üzerinden yapılması, Washington’un yaptırımlarının etkisini azaltma stratejisi olarak değerlendiriliyor.

OPEC+ arz durumu ve petrol politikaları

İran OPEC temsilcisi Afshin Javan, OPEC+’nın petrol arzını canlandırma alanının kısıtlı olduğunu belirtti. Javan, ABD kaya petrolü endüstrisinin arz dalgasının etkili olduğunu ve üretim kısıtlamalarının etkisini sınırladığını kaydetti.

OPEC+, üreticilerin durdurulan arzı yeniden değerlendirdiği bir dönemde bulunuyor. Javan’ın açıklamaları, petrol piyasalarında üretim politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini gösteriyor. Bazı Afrikalı üyelerin aidatlarını ödeyememesi de organizasyonun karşılaştığı diğer zorluklar arasında yer alıyor.

AB’den Çinli firmalara yaptırım önerisi

Avrupa Birliği, Rusya’nın savaş çabalarına destek verdiği iddia edilen bazı Çinli firmalara yaptırım uygulanmasını önerdi. Avrupa Komisyonu, Moskova’nın kısıtlayıcı önlemleri aşmasını engellemek için ilave Rus petrol tankerlerine de kısıtlama getirmeyi düşünüyor.

G7 Dışişleri Bakanlarının İtalya toplantısında bu konuda uygun tedbirlerin alınması hedefleniyor. AB’nin alacağı tedbirlerin 27 üye ülkenin tam desteğini gerektirdiği belirtiliyor. Yaptırımlar, uluslararası ilişkilerdeki gerilimleri artırma potansiyeline sahip bir konu olarak öne çıkıyor.

Wall Street’ten S&P 500 görünümü

Wall Street’in S&P 500 için 2025 yılı sonuna kadar %17 civarında artış öngördüğü belirtiliyor. Deutsche Bank (NYSE:DB) baş global stratejisti Binky Chadha, 7000 puanlık hedef koyarak özellikle işsizlik ve ekonomik büyüme verilerine dayandırdı.

Bu iyimser görünüm, piyasaların gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları veriyor. Ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği, yatırımcıların güvenini artırmada önemli bir rol oynamakta.

Cevap bırakın

Your email address will not be published.

Don't Miss

Trump tarife planlarını duyurdu

Trump tarife planlarını duyurdu

Global otomotiv üretimi Çin’e karşı

2024 otomotiv dünyasında Çinlilerin konuşulduğu bir yıl oldu. Global otomotiv üretimi 100