ABD Seçimi ve Merkez Bankaları Küresel Piyasalara Yön Veriyor

tarafından
1 day önce

ABD Salı günü kritik bir başkanlık seçimine hazırlanırken, küresel piyasalar sonuçların etkisine hazırlanıyor. Mevcut Cumhuriyetçi Donald Trump ve Demokrat rakibi Kamala Harris’in yarıştığı seçimin, finansal piyasalar, uluslararası ticaret ve dünya genelinde para politikası üzerinde önemli sonuçları olması bekleniyor.

Seçimin sonucu, özellikle Çin ve Avrupa ile ilişkiler açısından kritik olarak görülüyor. Finansal piyasalar, son dönemde Hazine getirilerindeki artış ve doların güçlenmesiyle zaten volatilite yaşadı; bu durum bazı yatırımcıların Trump’ın zaferi üzerine bahis oynadığına işaret ediyor. Ancak anketler Harris ile sıkı bir yarış olduğunu gösteriyor ve Demokrat adayın kazanması durumunda ticaret pozisyonlarında keskin bir tersine dönüş yaşanabilir.

Yatırımcılar, kesin bir seçim sonucunu tercih ediyor ve tartışmalı bir sonucun piyasa istikrarı için önemli bir risk oluşturabilecek belirsizliğinden çekiniyor.

Kripto para arenasında, bitcoin rekor seviyelere yaklaşıyor ve bazıları bunu seçimin etkisine yönelik beklentilere bağlıyor.

Federal Reserve, seçimden bir gün sonra faiz oranı toplantısına başlayacak ve gelecek ABD başkanının kararlarının büyüme ve enflasyonu etkilemesi bekleniyor. Eylül ayında güçlü bir 50 baz puanlık faiz indirimi sonrasında, bu Perşembe günü daha muhafazakar bir 25 baz puanlık indirim bekleniyor.

Fed’in açıklaması ve Başkan Jerome Powell’ın basın toplantısının, politika yapıcıların ekonomik direncin devam edip etmeyeceğine ve faiz indirimlerinin önceden beklenenden daha az agresif olup olmayacağına dair öngörüler sunması bekleniyor. Vadeli işlem piyasaları, yıl sonuna kadar yaklaşık 120 baz puanlık indirim fiyatlıyor.

Çin’in ekonomik göstergeleri de odak noktasında; Ekim ayı ticaret rakamları Perşembe günü açıklanacak. Trump’ın Çin mallarına %60 gümrük vergisi önerisi, ABD’ye ihracata büyük ölçüde bağımlı olan Çin’in sanayi sektöründe endişe yarattı. İhracat Çin ekonomisinin kilit itici gücü olduğundan, seçimin sonucu önemli etkilere yol açabilir.

Ayrıca, 9 Kasım’da açıklanacak olan Çin’in Ekim ayı enflasyon verileri, Eylül ayında Pekin’in uygulamaya koyduğu teşvik önlemlerinin etkinliği hakkında erken bir gösterge sunacak.

Dünya genelindeki merkez bankaları ABD seçimini yakından izliyor, çünkü sonuç Fed ile para politikası uyumunun alışılmış modelini değiştirebilir. Trump’ın kazanması ticaret gerilimlerini tırmandırabilir, ihracata bağımlı ekonomileri etkileyebilir ve potansiyel olarak merkez bankalarından çeşitli politika tepkilerine yol açabilir.

Bank of England’ın Perşembe günü faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesi beklenirken, Reserve Bank of Australia’nın kalıcı enflasyon nedeniyle faiz oranlarını gelecek yıla kadar sabit tutması öngörülüyor.

Gelişmekte olan piyasalar yüksek volatilite yaşıyor; bu durum Meksika pesosunun son dönemde iki yıllık düşük seviyeye inmesi ve gelişmekte olan ekonomilerden artan sermaye çıkışlarıyla örneklendiriliyor. Bu, bu bölgelerdeki merkez bankalarının zorlu finansal ortamda yol almasına ek baskı oluşturuyor.

Brezilya merkez bankası sıkılaştırma döngüsünde; Eylül ayında %10,75’e 25 baz puanlık artışın ardından Çarşamba günü 50 baz puanlık bir faiz artışı bekleniyor. Enflasyon tahminleri, yıl sonu rakamının %4,5 hedef tavanının biraz üzerinde olacağını gösteriyor.

Gelişmekte olan Avrupa’daki merkez bankaları da mercek altında; Polonya’nın Çarşamba günü faiz kararını açıklaması beklenirken, Çek Cumhuriyeti’nin Perşembe günü bir başka faiz indirimi uygulaması muhtemel.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Don't Miss

Likidite fazlası tarihi zirvede

Sistemdeki likidite fazlası 1 trilyon TL'ye dayanarak tarihi zirveye yükseldi.

Türkiye ekonomisi pandemiden bu yana ilk kez daralmaya hazırlanıyor

Türkiye ekonomisi, yüksek faiz oranlarının etkisini göstermeye başlamasıyla Covid-19 salgınından bu yana