Çamaşır makinelerinin özellikleri farklılık gösterse bile hepsinin bir ortak yanı var. O da kapaklarının tasarımı. Dikkat ettiyseniz çamaşır makinelerinin kapaklarındaki camlar hep içe doğru şişkin şekilde tasarlanıyor.
Peki bunun altında hangi sebepler yatıyor olabilir? Gelin birlikte bakalım.
İlk olarak 1908’de ortaya çıkan çamaşır makinelerinin hayatımızı kolaylaştıran icatların başında geldiğine şüphe yok.


Tabii ki 116 yıl boyunca aynı formda da kalmadılar. Hatta ilk örnekleri ahşaptı, sonra merdaneli olanları da kullandık.


Günümüzdeyse kapasite, pek çok farklı yıkama programı ve telefondan kontrol edebilme gibi çeşitli donanımlara sahipler.


Ancak özellikleri farklı bile olsa hepsinin ortak bir yanı var, o da kapakları. Çamaşır makinelerinin kapaklarındaki camların neden her zaman içeri doğru yani ‘içbükey’ şekilde tasarlandığını düşündünüz mü?


Bu şekilde tasarlanmalarının iki önemli sebebi var.


İlk sebebi, çamaşırların, kapak kısmına sıkışmasını önlemek. İçeriye doğru uzanan cam, çamaşırların dönen mekanizma içerisinde itilmesini ve daha iyi yıkanmasını sağlıyor.


Kapak düz olsaydı, çamaşırlar kapağın etrafında birikebilir ve sıkışabilirdi.


Bir diğer amaç da su sızıntılarını önlemek ve kapak lastiğini korumak.


Kapak lastiği, makinenin elektronik aksamına su kaçmasını önlüyor.


Kapak camının sahip olduğu içbükey tasarım da giysilerin kapak lastiğinden uzak durmasını sağlıyor ve ona zarar vermesini engelliyor.

