Bilim insanları, kâbusları durdurmanın bir yolu olup olmadığına dair çalışmalarını uzun süredir sürdürüyorlardı. Nihayetinde bu çalışmalar sonuç vermiş gibi gözüküyor.
Gelin, bu çalışmayı daha ayrıntılı inceleyelim.
Kâbus bozukluğu teşhisi konmuş 36 hastaya odaklanan bir çalışma, zihnimizin kötü rüyalarla başa çıkma şeklini değiştirmek için 2 terapi yöntemi kullanılabileceğini gösterdi.
Bu çalışmaya göre esas önemli olan, bu kâbusları yeniden yazmak ve devamında beynimizin, olumlu bir deneyimle ilişkilendirebileceği bir ses çalmak. Yani temel fikir, piyanoda tek bir akor çalarak birinin rüyalarının nasıl gerçekleştiğini değişirebilmemizdi.
Öte yandan araştırmacılar, hastaların en kötü ve en sık gördükleri kâbuslarını yeniden yazmalarını ve onlara daha mutlu bir son vermelerini sağlamak için imgeleme prova terapisini nasıl kullandıklarını tartıştılar.
Sonrasında hastalar, kâbuslarının kendilerine yeniden yazmış versiyonunu tekrar tekrar söyleyerek bu kâbusu prova edeceklerdi.
Yani buradaki ana fikir, sık görülen kâbusların üzerine başka hikâyeler yazmak ve onları durdurmaktı. Aslında bu, bazı hastalarda kâbusların sıklığını ve şiddetini azalttığını gösteren bir tedavidir. Fakat herkes için etkili olmadığı da unutulmamalıdır.
Ayrıca 36 kişiye uygulanan bu terapilerin ikinci kısmı, “Hedefli hafıza yeniden aktivasyonu” veya bir diğer ismiyle TMR’dir. Esasen TMR, insanlar uyurken belirli uyaralanların aktive olmasını sağlamak için sesler kullanır.
Ek olarak araştırmacılar, TMR’yi imgelemeli prova terapisiyle birleştirerek, kâbus gören hastaların kâbuslarının yeniden yazılmış versiyonunu gerçekten hatırladıkların emin olabileceğini umdu.
Bu yöntem de şimdiye dek kâbusları durdurmada oldukça iyi çalışıyor gibi görünüyor.
Çalışmada ayrıntılı olarak açıklanan bulgulara göre TMR grubu, haftada yaklaşık 2,94 kâbusla başladı. Ancak sonunda grubun kâbus oranı 0,19’a düştü. Kontrol grubu ise haftaya 2,58 ile başlamıştı fakat sonunda bu oran 1,02’idi.
Ayrıca araştırmacılar, TMR grubunun genel itibarıyla daha mutlu rüyalarda artış bildirdiğini ve bunun birçok kişi için olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Bu da tedavinin, etkisini kısa bir sürede yitirmediğini gösterdi.
Özetle bu terapi yöntemleri, kâbusları tamamen durdurmasa da onları oldukça azalttı ve bu azalma oranı da 36 kişiyi oldukça memnun etti.