Dünyanın en büyük ELF (Extremely Low Frequency) antenlerinden birini inşa etti. Bu projeyi resmi olarak ‘deprem tespiti ve yer altı kaynaklarını bulma’ amacıyla geliştirdiğini söylüyor. Ancak birçok kişi, bu dev antenin asıl amacının çok daha fazlasını kapsadığını düşünüyor. Peki, Çin neden böylesine devasa bir anten kurmaya ihtiyaç duydu? Detaylarına inelim.
ELF antenler, adından da anlaşılacağı üzere “aşırı düşük frekanslı” sinyalleri iletebiliyor. Bu sinyaller, geleneksel radyo dalgalarının aksine binlerce kilometre genişliğinde bir dalga boyuna sahip.
Örneğin ELF dalgaları 3 ile 300 hertz frekans aralığında çalışır, bu da onları 1.000 ila 10.000 kilometre arasında değişen dalga boylarına sahip hale getirir.
Özellikleri, ELF sinyallerini normal radyo dalgalarına göre çok daha farklı kılıyor çünkü ELF dalgaları, okyanus tabanlarına veya yer altındaki yapılara nüfuz edebilir.
ELF sinyallerinin en bilinen kullanım alanlarından biri, denizaltılarla iletişimdir. Özellikle nükleer denizaltılar, derin sularda gizlilik içinde hareket etmeleri gerektiğinde ELF sinyalleriyle iletişim kurarlar.
ELF, yalnızca kısa kodlar ve basit komutlar iletebilir, bu da denizaltının yüzeye çıkıp daha detaylı bilgi almasını sağlamak için bir uyarı mekanizması gibi işlev görür.
Çin, resmi açıklamalarında bu devasa antenin amacı olarak “deprem tespiti” ve “yer altı kaynaklarını keşfetme” hedeflerini gösteriyor. ELF dalgaları, bu tür bilimsel projelerde gerçekten işe yarayabilir.
Ancak Çin’in bu antenin tam konumunu ve diğer detayları gizli tutması, antenin tek amacının bu olup olmadığı konusunda bazı şüpheler uyandırıyor.
Zira Çin, dünyanın en büyük denizaltı filosuna sahip ve bu tür bir ELF anteninin, denizaltılarla iletişim konusunda stratejik bir öneme sahip olabileceği düşünülüyor.