DEİK: Ufukta ‘ticaret savaşları’ üzere sınamalar var

tarafından
1 month önce

Boğaziçi Zirvesi’nde konuşan DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, “Salgınla başlayan izolasyonlar, küresel tedarik zincirinde bozulmalar, tek kaynağa bağlı olmanın riskleri, artan küresel enflasyon ve düşen büyüme, uluslararası yatırım ve ticarette ivme kaybı, artan ticaret savaşları gibi farklı sınamalar önümüzde” açıklamasını yaptı.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin 15’incisi, “Geleceğe Köprüler Kurmak: Barış, Teknoloji, Sürdürülebilirlik” ana teması ile başladı. Zirve, son Darfur Sultanı Ali Dinar’ın torunu Ahmet Ali Dinar, eski Kolombiya Devlet Başkanı Andres Pastrana Arango, Ürdün Senato Başkanı Faisal Al-Fayez, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Maliye Bakanı Özdemir Berova, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil ile Onur Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ve akademi ile iş dünyasından birçok ismin katılımıyla gerçekleştirildi.

Zirvede, UİP Onursal Başkanı Talal Abu Gazaleh de gönderdiği video mesaj ile katılımcılara hitap etti. DEİK Başkanı Olpak faaliyetlerini 39 yıldır tüm dünyaya yayılmış 152 iş konseyiyle ticari diplomasi mottosuyla yürüttüklerini söyledi.

Olpak, son beş yıldaki küresel gündeme bakıldığında birçok çatışma ve savaşın olduğuna dikkati çekerek, “Salgınla başlayan izolasyonlar, küresel tedarik zincirinde bozulmalar, tek kaynağa bağlı olmanın riskleri, artan küresel enflasyon ve düşen büyüme, uluslararası yatırım ve ticarette ivme kaybı, artan ticaret savaşları gibi farklı sınamalar önümüzde. Ticarette serbestleşmeyi konuşurken yeni ticaret kampları ve bloklarını görüyoruz” diye konuştu.

Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol”, ABD’nin “Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden İnşa Et”, AB’nin “Küresel Geçit” projelerinin iş dünyası olarak iyi analiz edilmesi gerektiğine vurgu yapan Olpak, şöyle devam etti: “Tüm bu gelişmeler etkisinde küresel ticaretin nasıl bir seyir izleyeceği belirsizliğini korurken, hizmet ihracatı ve çevreci ürünlerin ticareti ise gündemde yerini arttırarak koruyor. Çevreci ürünlerden bahsetmişken, bu süreçte ortaya çıkan yeni fırsat ve tehditlere de kısaca değinmek isterim. Yeşil ekonomi bir taraftan getirilen uygulamalar sebebiyle ciddi tehditler içerirken, diğer taraftan kimileri içinde yatırım ve büyüme fırsatları, yeni ticaret kanalları imkanları da açabilir. Benzer şekilde dijital ekonomi, elbette sadece artan e-ticarette sınırlı olmayan, alışılmamış iş modellerini ortaya çıkarttı. Bu sürece uyamayanlar için bir tehdit, süreci lehine kullananları için ise yeni fırsat alanları demek.”

UİP Kurucusu Özgencil de bu yılki zirvenin temasının yalnızca bir kelime oyunundan ibaret olmadığını, küresel sorunlara çözüm arayışlarında yollarını aydınlatan bir rehber niteliğinde olduğunu dile getirdi.

Ekonomik kalkınmanın ve istikrarın bugünkü çalışmaların başka bir vazgeçilmez ayağı olduğunu anlatan Özgencil, küresel ekonomilerin yeni dengelere ve dönüşüm süreçlerine girerken ortaklıkların ve sürdürülebilir büyüme stratejilerinin her zamankinden daha büyük önem kazandığını vurguladı.

UİP Onur Kurulu Başkanı Yırcalı da zirvenin temasına işaret ederek, barış, teknoloji ve sürdürülebilirlik yoluyla geleceğe doğru köprüler inşa etmek için bir araya geldiklerini söyledi. Fintek gibi yeni gelişen finansal teknolojilerin bugünün finansal görünümünü nasıl yeniden şekillendirdiğini de bu zirvede inceleyeceklerini kaydeden Yırcalı, “Şehir plancıları ve uzmanlar, bizim için son derece önemli olan şehirlerimizin kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma zorluklarına değinecek” dedi.

Ahmet Ali Dinar, zirvenin hem yerel hem de uluslararası manada ülke ve bölge çıkarlarının sürdürülebilir kalkınmaya dönüştürülebileceği bir tartışma platformu olduğunu aktararak, zirve sonucunda önemli kazanımlar elde edilmesini temenni etti.

Ürdün Senato Başkanı Fayiz, teknolojinin hızla gelişmesinde eğitim ve ekonominin önemli rol oynadığını, özellikle yapay zekanın “kalkınma alanında oynayacağı devrimci rolden” faydalanılması gerektiğini söyledi. Andres Pastrana Arango, fakir ve zengin ülkeler arasındaki uçurumun giderek arttığına işaret ederek, “Yoksul ülkelerdeki milyonlarca çocuk düşük kaliteli temel eğitime zar zor erişebiliyor. (Onlar için) bilgisayar kullanma şansı ulaşılamaz bir ütopya ve internet erişimi asla gerçekleşmeyecek bir hayal. Cehalet, yoksulluğun birincil nedeni. Artık bir ulusun zenginliğini doğal kaynaklar, petrol, gaz değil, halkının eğitim seviyesi belirliyor” ifadelerini kullandı.

ekonomim.com

Don't Miss

TAHLİL:  2025 yılında dünyayı ne bekliyor?

Yeni Yıla 10 gün kala artık dünya ve  Türkiye ekonomisi ve piyasalar

Yapı Kredi Yatırım/Murat Berk:  Trump’ın muhtemel iktisat siyasetleri ve piyasalara yansımaları

Önümüzdeki dönemin kaderine belirli ölçülerde, ABD Başkanı Trump etki edecek. Dolayısıyla neler