Dünya Bankası çalışması: Gelişenlerde ‘fiyat bulmacası’ daha farklı

tarafından
1 month önce

Dünya Bankası’nın yayınladığı “Gelişmekte olan ülkelerde para politikası aktarımına ilişkin bulmacaları çözmek” isimli çalışmaya göre, parasal sıkılaştırma politikalarının gelişmekte olan ülke ekonomilerinde gelişmiş ülke ekonomilerinden daha farklı reaksiyonlara yol açtığı tespit edildi.

Jongrim Ha, Dohan Kim, M. Ayhan Köse ve Eswar S. Prasad tarafından hazırlanan makalede özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin birçoğunda parasal sıkılaşmayla birlikte sanılanın aksine fiyat artışları ve ülke para biriminde devalüasyon görüldüğü belirtiliyor.

Bu kavramlar literatürde ‘fiyat bulmacası’ ve ‘döviz kuru bulmacası’ olarak geçiyor. Bu bulmacaların ortaya çıkmasının öncelikli sebebi olarak, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde para politikasının ekonomik aktiviteyi ve finansal piyasaları etkilediği kanalın düzgün çalışmaması veya bu ülkelerde para politikasının döngüsel bir yapıda olması gösteriliyor. Ayrıca gelişmekte olan ülke ekonomilerinde makroekonomik göstergelerin oldukça volatil olması standart modellerin bu ülkelerdeki para politikası etkilerini açıklamakta yetersiz olduğunu gösteriyor.

Fiyat bulmacasında dört unsur

Bu çalışmaya göre döviz kuru bulmacasından kurtulmak fiyat bulmacasını ortadan kaldırıyor. Fiyat bulmacasının ortaya çıkmasının yani faiz artırım politikaları sonrası fiyatlarda yükseliş görülmesinin ise başlıca dört sebebi var:

1- Yanlış teşhis

Gelecek enflasyon tahminlerini etkilemesi beklenen bazı değişkenlerin ekonomik modele eklenmemiş olması fiyat artışları sorununa yol açabiliyor. Sonuç olarak, gelecek enflasyon beklentisine tepki olarak uygulanan parasal sıkılaştırmanın piyasada bir politika şoku olarak algılanması durumuna varılıyor ve bu da fiyat artışlarına sebep oluyor.

Çalışmada buna konut piyasasındaki fiyatlamalar örnek olarak gösteriliyor. Sıkılaştırıcı politika şoku konut fiyatlarında düşüşe sebep olurken kiralarda artışa sebep olacak ve böylece fiyat bulmacası oluşacaktır.

Ya da 2007-2008 krizi sonrası bazı gelişmekte olan ekonomilerde parasal sıkılaştırma politikasının pozitif enflasyonist etki yarattığı özel durumlar bu kategoride hesaba katılabilir.

2- Para politikası aktarımının maliyet kanalı

Bu perspektife göre parasal sıkılaştırma dönemlerinde faiz artırımıyla birlikte yükselen üretim maliyetleri ve bunun sonucunda yükselen fiyatlar açısından bakılır. Bu senaryoda faiz artırımı enflasyonun yükselmesine sebep olacaktır. Parasal sıkılaştırma arz kanalında talep kanalından daha baskın etkiye sahipse bu, pozitif enflasyonist etkileri ortaya çıkarır.

3- Döviz kuru geçişkenliği

Çalışmada, şartlı döviz kuru davranışlarının standart varsayımlardan sapma eğiliminde olduğu ifade ediliyor. Örneğin, pozitif iç parasal şok durumlarında ülke para birimi ya uzun vadede değerlenecektir ya da devalüasyona uğrayarak döviz kuru bulmacasını oluşturacaktır.

Araştırmalara göre 49 gelişmekte olan ülkenin 37’sinde faize bağlı pozitif şoklar sebebiyle döviz kuru değer kaybına uğradı. Bu da gelişmekte olan ülkelerde döviz kuru bulmacasının oldukça yaygın olduğunu gösteriyor. Ayrıca parasal şokların fiyatlar üzerindeki etkisi ancak döviz kuru kanalı dikkate alındığında kayda değer boyuta ulaşıyor.

Çalışmada döviz kuru davranışlarındaki farklılaşmanın, ülkelerin para politikası şoklarına tepkilerinin heterojenleşmesinde bir temel unsur olduğu açıklanıyor.

Var olan çalışmalar, gelişmekte olan ülkelerdeki döviz kuru bulmacasının oluşumunu; borç finansmanına yönelik endişeler, döviz kuru seviyelerindeki kararlılık, tahvil ve para piyasaları arasındaki kopukluk ve para politikası şoklarını takiben likidite problemlerinin tepkileri gibi sebeplere bağlıyor.

IMF’nin eski başekonomisti Blanchard’a göre; reel faiz oranlarındaki artış borç üzerindeki temerrüdü artırıyorsa, bu devlet borçlanmasının çekiciliğini azaltarak devalüasyona sebep oluyor. Bu senaryoyla borç stoku ve risk primi yüksek olan ülkelerde daha sık karşılaşılıyor.

Bu gibi ülkelerde enflasyonla mücadele para politikasıyla sağlanmaya çalışıldığında reel faiz oranlarındaki artış daha yüksek enflasyona ve devalüasyona sebep oluyor. Bu nedenle para politikası yerine mali politika kullanımı daha doğru bir seçenek olarak görülüyor.

4- Belirsizlik

Ekonomik faktörlere bağlı olmayan dışsal şoklar sebebiyle meydana gelen fiyat bulmacalarından da bahsetmek mümkündür.

Don't Miss

Kazanç çağrısı: SiteOne, 2024’ün 3. çeyreğinde piyasa zorluklarına rağmen büyüme kaydetti

Kazanç çağrısı: SiteOne, 2024'ün 3. çeyreğinde piyasa zorluklarına rağmen büyüme kaydetti

Dünyanın en büyük LNG alıcısının talebi geriliyor

Küresel LNG pazarının en büyük alıcı ülkesi Çin, Rusya'da boru hatlarıyla gelen