İspanya, Avrupa’nın en dikkat çekici ekonomisi olarak öne çıkarken, restoranlar ve barların insanlarla dolu olduğu, lüks otellerden günlük yemek mekanlarına kadar her yer için rezervasyonların zorunlu hale geldiği belirtiliyor. Analistlerin hükümetin göçe “çarpıcı derecede farklı yaklaşımı” olarak tanımladığı strateji sayesinde İspanya, 2024 yılında Economist tarafından dünyanın en iyi ekonomisi seçildi. Başbakan Pedro Sánchez’in göç konusunda dikkat çekici bir uyarıda bulunduğu ancak İtalya, Almanya veya Fransa’daki mevkidaşlarından farklı olarak, ülkeyi belirgin şekilde ayrışan bir yaklaşım etrafında toplama niyetinde olduğu vurgulanıyor. Ekim ayında parlamento’da yaptığı konuşmada, “İspanya, açık ve müreffeh bir ülke mi yoksa kapalı ve yoksul bir ülke mi olmayı seçecek, mesele bu kadar basit” ifadelerini kullanmış ve göçün sadece insani bir mesele olmadığını, aynı zamanda Avrupa Birliği’nde en düşük doğum oranlarından birine sahip bir ülke için ekonomiyi büyütmenin ve refah devletini sürdürmenin tek gerçekçi yolu olduğunu belirtmişti.
Göçün Ekonomik Verilere Yansıması ve Turizmdeki Rekor Artış
Başbakanın bu duruşu ekonomik verilerle destekleniyor gibi görünüyor: İspanya ekonomisi geçen yıl %3,2 büyüdü. Bu oran, Almanya’nın %0,2’lik daralmasının, Fransa’nın %1,1’lik ve İtalya’nın %0,5’lik büyümesinin çok ötesinde gerçekleşti. Ayrıca, İngiltere’nin %0,9’luk ve Hollanda’nın %0,8’lik büyüme oranlarını da geride bıraktığı görülüyor. IESE Business School’da ekonomi profesörü Javier Díaz-Giménez’e göre, bu büyümede en önemli faktörlerden biri insan hareketliliği oldu. Geçtiğimiz yıl İspanya’yı rekor sayıda, 94 milyon turist ziyaret etti. Bu sayı, bir önceki yıla göre %10’luk bir artış anlamına geliyor ve otellerde, restoranlarda ve diğer turizm hizmetlerinde iş imkanları yaratmış durumda. Yüksek göç oranları, İspanya’nın bu durumdan faydalanmasını sağlamış ve çalışma çağındaki nüfusun yaşlandığı bir işgücü piyasasındaki boşlukları göçmenlerin doldurmasıyla işsizlik seviyelerini 2008’den bu yana en düşük seviyeye çekmesine olanak tanımıştır.
Avrupa’nın Göç Dilemması ve İspanya Örneği
Analistler, aşırı sağın göç konusundaki katı görüşlerinin ana akım haline geldiği bir dönemde, İspanya’nın farklılığına dikkat çekiyor. JPMorgan ekonomistleri, yakın tarihli bir araştırma raporunda, “İspanya’nın son dönemdeki performansının dikkat çekici bir yönü de göçün rolü oldu. 2022, yaklaşık 750.000 kişiyle son 10 yılın en yüksek net göçünü gördü” ifadelerine yer veriyor. Bu durum, Batı Avrupa’daki diğer ülkelere kıyasla çalışma çağındaki nüfusun neredeyse iki katına çıkmasıyla sonuçlandı. İspanya’da geçen yıl yaratılan 468.000 işin yaklaşık 409.000’i göçmenler veya çifte vatandaşlığa sahip kişiler tarafından dolduruldu. İspanya Merkez Bankası analizleri, göçün 2022-2024 döneminde kişi başına düşen gelirdeki yaklaşık %3’lük büyümeye %20’nin üzerinde katkı sağladığını gösteriyor. İspanya örneği, Avrupa genelinde ülkeler çözülmesi zor görünen bir ikilemle boğuşurken ortaya çıkıyor. Aşırı sağ ve sağdaki politikacılar göçmenlere karşı düşmanlığı körükleyerek oy toplarken, yaşlanan nüfuslar emekli maaşlarını ödeyebilecek ve refah devletini destekleyebilecek işçi havuzunu daraltıyor.
