Yeni yıla girerken 26 Aralık gününe kadar asgari ücret düğümü çözülürken, yapılan hesaplar birbirini kovalıyor. “En büyük problem Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda asgari ücretli yok. Bu mekanizma değişmeli. Asgari ücretli maalesef temsil edilmiyor. Hükümet ne derse o oluyor.” diyen İYİ Parti Ekonomi ve Kalkınma Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta, işverenler adına TİSK, işçiler adına TÜRK-İŞ ve ilgili bakandan oluşan 3’lü masanın çalışma dünyasını temsil etmekten uzak olduğunu vurguluyordu. Erhan Usta ayrıca enflasyonun 4 temel nedenini de sıraladı. Başta şirketlerin fahiş karları geliyor:
Çalışanların yüzde 60’dan fazlasının asgari ücret ve komşu ücret aldığını söyleyen Usta “En büyük toplu sözleşme imzalanıyor, işçinin müeyyide gücü yok” eleştirisi yapıyor.
Dün İsmail Küçükkaya’nın “Yeni Bir Sabah” programında asgari ücretle ilgili açıklamalar yapan Usta, İYİ Parti’nin 2025 yılı için asgari ücretin 28 bin liraya yükselmesi önerisini yineliyor. Yıllık ortalama enflasyon oranı yüzde 60’ı baz alıyor.
Türkiye’de yüksek enflasyonun temel dinamiği asgari ücretmiş diye söylemek bilime ve akla aykırı. Asgari ücret zammı belirlenirken temel kriter enflasyon olmamalı. Asgari ücretin düşük olmasının nedeni sahte enflasyon rakamları… Asgari ücret enflasyon oranına göre hesaplanmasın; milli gelir yüzde kaç arttıysa o kadar artsın. İşçiler ve işverenler için en adil olan hesaplama yöntemi bu olur.
Komisyon 2025 yılı için hangi ücreti belirleyecek?
Usta rakam vermiyor ama “Maalesef düşük tutacaklar” yorumunu dile getiriyor. Sefalet ücretini son bir yıldır tüm asgari ücretliler deneyimledi.
Usta enflasyon artışını körükleyen 4 etkeni sıralıyor:
1-Kur Korumalı Mevduat Hesabı’ndan gelen 1 trilyon liradan fazla para girdi. 2- Şehir hastaneleri-otoyollar-köprüleri kapsayan Kamu Özel İşbirliği projelerine ayrılan kaynak. Bu yıl 202 milyar lira müteahhitlere ödenecek. 3-Kamu bankalarına kredi pompalandı, büyük zararlar oluştu 4- KİT zararları.
İlgili bakanlara da ilettiği detayları aktarıyor:
“Bu 4 kalem, EYT ve depremden gelen yükün toplamının 1.5 katı… KOİ projelerinde Uluslararası Tahkime gidilmeli. Osman Gazi Köprüsü’nde 10 milyar dolar vurgun yapıldı.”
Dezenflasyon politikalarında özgürlüklere, verimliliğe, israfa dikkat çen Usta “Ekonominin en büyük düşmanı güvensizlik ve belirsizliktir. Bu sürecin uzaması faizlerin düşmesini engeller. Yüksek faizin inebilmesi için yapısal reform ajandası olmalı. Yüzde 85 enflasyon ortamında, yüzde 8 faizle kredi kullandırıldı. Bu krediler yalnızca KOBİ’lere gitmedi, büyük yandaş firmalar da aldı. Bunlar servet transferiydi. Mehmet Şimşek’in en büyük hatası 3 yıl için getirdiği 4 trilyon liralık mali tedbiri dar gelirliye yüklendi. Programın yüzde 85’i garibanın üzerine yıkıldı.” diyor.
Usta, asgari ücrete yapılan yüksek oranlı zamların enflasyonu azdırdığı iddialarını çürüten bir karşılaştırma yapıyor: Enflasyon şirketlerin yüksek kar marjından kaynaklanıyor. En büyük şirketlerin bilançolarında ücretlerin payı düşüyor.
ABD Northeastern Üniversitesi İktisat Politikası ve Planlama dalından bölüm birincisi olarak master derecesi ile mezun olan Usta, 10 yıl süre ile çeşitli birimlerinde görev aldığı Kalkınma Bakanlığı’ndan 2015 yılında ayrıldığında Müsteşar Yardımcısıydı.
2015 -2019 yılları arasında MHP Meclis Grup Başkan Vekili, Mayıs 2024 itibariyle İYİ Parti Ekonomi ve Kalkınma Politikalarından sorumlu Başkan Yardımcı Usta, 2025 Çalışma Bakanlığı bütçesini görüşülürken TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada da, asgari ücret ve emeklilerin sorunlarını çok net biçimde ortaya koydu:
“TÜİK İşgücü Maliyet İstatistiğine göre 2012 yılında ortalama ücret, asgari ücretin 2.3 katı, 2022 yılında 1.6 katına düşmüş. İSO 500’teki şirketlerde ortalama ücret asgari ücretin 2007’de 4 katıymış, 3 kata düşmüş. Ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki makas daralıyor, nitelikli niteliksiz fark azalıyor.”
Euro cinsinden Türkiye’deki asgari ücretten daha düşük 11 ülke varken, bu sayının 4’e düştüğünü belirten Usta, asgari ücret liginin en altındaki ülkeler olarak Arnavutluk, Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ’ı sıralıyor.
Üstelik bu ülkelerde asgari ücretle çalışan sayısı Türkiye gibi çalışanların büyük bölümünü oluşturmuyor.
“2024 yılında EYT’nin maliyeti 300 milyar liradır.” diyen Usta, iktidar tarafından dile getirilen EYT’nin bütçeye maliyetini yukarı çeken farklı rakamlara dikkat çekiyor: Çalışma Bakanlığı 592 milyar lira, Hazine ve Maliye Bakanlığı 724 milyar lira, Mustafa Elitaş 5 yılda 300 milyar dolar diyor. Alın teri akıtan, primlerini ödeyen EYT’liler günah keçisi yapılıyor.
Emeklilere verilen seyyanen (maaşlara eşit oranda zam) maaş artışı sözü tutulmalı. 2024 ile 2025 yılında emekli olacaklar arasında yüzde 35’lik fark olacak. Nitelikli insanları emekli olmaya zorluyorsunuz.
Usta, Plan Bütçe Komisyonun’da Çalışma Bakanı Prof.Dr. Vedat Işıkhan’a dönüp “Siz Hazine Bakanı değilsiniz, çalışanın yanında durun” hatırlatması yapmıştı.