Prof. Dr. Özel, Marmara Denizi’nde yaşanabilecek olası bir tsunamiyi önceden tespit etmek ve olası zararı en aza indirmek için yürüttükleri çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Endonezya’nın Sumatra adasında 26 Aralık 2004’te meydana gelen deprem ve ardından oluşan tsunami felaketinin üzerinden 20 yıl geçtiğini aktaran Özel, bu afette 250 binden fazla can kaybı yaşandığını hatırlattı. Tsunaminin en fazla can kaybına yol açan afetler içine girdiğini vurgulayan Özel, 2004 yılında meydana gelen felaketten sonra Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tüm denizlerde tsunami servis sağlayıcı, tsunami erken uyarı ve zarar azaltma sistemleri kurulmasının tavsiye edildiğini aktardı.
Özel, “Bizim bölgemizde, yani Kuzeydoğu Atlantik, Doğu Akdeniz bölgesinde ve bağlantılı denizler için bir tsunami uyarı merkezi kurulması girişimleri 2005 yılında başladı.” dedi.
“46 TSUNAMİ MESAJINI BİLDİRDİK”
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün, Dışişleri Bakanlığı tarafından tsunami uyarı merkezi çalışmalarına katılmak üzere görevlendirildiğini aktaran Özel, “Kandilli Rasathanesi ülke içinde bütün koordinasyonu sağlayarak Harita Genel Komutanlığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Afet İşleri Genel Müdürlüğü şu anki AFAD gibi birçok kurumla işbirliği yaparak, ülke çapında koordinasyonu sağladı. Devlet Planlama Teşkilatının da katkılarıyla çeşitli toplantılar ve çalışmalar gerçekleştirildi.” diye konuştu.
Özel, bu süreçte Ege Denizi’ndeki komşu ülkelerin de tsunami uyarı merkezi olma çabalarının söz konusu olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önemli diplomatik ve bilimsel tartışmalar sonucunda Kandilli Rasathanesi 2012 yılında tsunami hizmet sağlayıcı olarak tespit ve kabul edildi. 1 Temmuz 2012’den beri biz bu denizlerde meydana gelebilecek 5,5 ve sığ, ters ya da normal faylanmalı deprem sonucu olacak tsunami uyarı mesajını bölgemizde 13 ülkeye, Türkiye içinde AFAD’a, Muğla Belediyesi’ne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve ilgili kurumlara servis ediyoruz. Şimdiye kadar 46 tane tsunami mesajı üretilmiş ve ilgili kurumlara bilgi vermişiz.”
Prof. Dr. Özel, Marmara Denizi’nde gerçekleşebilecek olası bir tsunami tehlikesine karşı yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgi verdi.
Geçen yıl Kandilli Rasathanesi olarak 20 gözlem istasyonu daha kurduklarını belirten Özel, “Kuzey Anadolu fay zonunun Marmara Denizi içindeki devamında meydana gelebilecek bir deprem, Marmara Denizi içinde heyelanları tetikleyebilir. Bu heyelanlar da deniz suyunun yükselmesi neticesinde tsunamilere neden olabilir. Bu tehlikelere karşı Marmara Bölgesi’nin kıyılarını korumak için biz bu istasyonları çalıştırıyoruz. Marmara’yı çok yakından izliyoruz.” ifadelerini kullandı.
5.5 BÜYÜKLÜĞÜNÜN ÜSTÜNDE TSUNAMİ UYARI MESAJLARI YAYINLIYORLAR
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme Değerlendirme Merkezi Tsunami Operasyonlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Dr. Musavver Didem Cambaz ise enstitünün, tsunami servis sağlayıcı ve uluslararası tsunami uyarı merkezi olarak hizmet verdiğini söyledi. UNESCO çatısı altında akreditasyonunu almış bir kurum olarak, 7/24 deprem çözümlerini yaptıktan sonra tsunami potansiyeli bulunan durumlara ilişkin mesajlar yayınladıklarını aktaran Cambaz, “Bu mesajları Kuzeydoğu Atlantik, Akdeniz ve bağlantılı denizler dediğimiz Marmara, Karadeniz ve Ege Denizi’ni de içine alan alanda 13 ülkeden 16 enstitü ve kuruma, ülkemizde doğrudan AFAD’a, bunun dışında projelerde işbirliklerinden dolayı sistemimize kayıt olan birimlere dağıtıyoruz.” şeklinde konuştu.
Cambaz, denizde veya denize yakın bir mesafede 5,5 büyüklüğün üzerindeki depremlerde tsunami uyarı mesajları yayınladıklarını belirtti. Deniz seviyesi yüksekliklerini gözlemleyip anomali görülmesi durumunda devam mesajlarını da yayınladıklarını ifade eden Cambaz, belirli bir zaman geçmesi ve hiçbir değişikliğin olmaması durumunda mesajı sonlandırdıklarını anlattı. Cambaz, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nde yayınlanan tsunami mesajlarının, Türkiye’de çeşitli denizlerdeki gözlem istasyonlarıyla da desteklendiğini dile getirdi.
Daha önceki yıllarda Harita Genel Müdürlüğünün işletmekte olduğu istasyonları birincil olarak kullandıklarını ifade eden Cambaz, şunları kaydetti:
“Fakat son yıllarda yaptığımız çalışmalarla özellikle İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planlaması kapsamında kurulan istasyonlarla, şu anda Marmara Denizi’nde 20 yeni istasyon kuruldu ve ülkemizde en iyi izlenen denizlerden bir tanesi Marmara Denizi. Şu anda Kandilli Rasathanesi tarafından işletilen 24 istasyonla Marmara Denizi izlenmekte. Herhangi bir deniz seviyesi değişikliği anında ölçülerek bunlarla ilgili mesajlar gerekli görüldüğü durumlarda yayınlanmakta.”
patronlardunyasi.com