OECD’nin son raporu, Türkiye’nin bölgesel kalkınma, işsizlik ve iklim değişikliğiyle mücadelesindeki yetersizlikleri gözler önüne serdi. Bölgesel eşitsizliklerin sosyal ve ekonomik istikrarı tehdit eder boyuta ulaştığına dikkat çekilen rapor, sürdürülebilir kalkınma için köklü politika değişikliklerine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
OECD’nin kentleri ele aldığı son raporu, Türkiye’nin bölgesel kalkınma, işsizlik, konut fiyatları ve iklim değişikliğiyle mücadelesinde çarpıcı veriler sundu. Ülkede bölgesel eşitsizliğin derinliği raporla bir kez daha gözler önüne serildi. Raporda, bölgesel kalkınmadaki dengesizlikler, ekonomik büyüme oranları, kadın istihdamı, konut fiyatları ve iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin tespitler de bulunuyor. İktidarın güncel politikaları sürdürülebilir kalkınma ve bölgesel eşitsizliklerle mücadelede oldukça eksik.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), “Bir Bakışta Kentler 2024” raporunu yayınladı. Raporda, Türkiye’ye dair bulgu ve yorumlara da yer verildi. Ülkede kadınların işgücüne katılım oranı OECD ortalamasının yarısından bile az seviyede kaldı. İşsizlik oranları ve bölgesel ekonomik uçurum raporda dikkat çeken başlıklar arasında yer aldı. Ülkede pek çok bölgenin kalkınması, politika değişikliğinden geçiyor.
Raporda, Türkiye’nin mevcut politikalarının sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemekte yetersiz olduğu sonucuna ulaşıldı. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının, sosyal ve ekonomik istikrarı tehdit eden bir boyuta ulaştığı belirtildi. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı, OECD ülkeleri arasında en düşük seviyelerde yer aldı. Kadınların işgücüne katılımındaki büyük eşitsizlik, ekonomik büyüme hedefleri önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Raporda, kadın istihdamının artırılmasının ekonomik kalkınmanın kilit noktalarından biri olduğu ifade edildi.
EN ÇOK ANTEP, ADIYAMAN, KİLİS BÜYÜDÜ
Türkiye, kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranları, her bölgede farklılık gösterdi. Özellikle büyükşehirler ile kırsal gölgeler arasındaki farklılıklar dikkat çekti. Ülkede, enflasyondan arındırılmış kişi başına düşen GSYH büyüme oranları,
Antep, Adıyaman, Kilis bölgesi yüzde 8,5’lik büyüme oranıyla ülkedeki diğer bölgelerin önüne geçerek ilk sırada yer aldı. Adana, Mersin bölgesi yüzde 7,65’lik oran ile, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir’i kapsayan bölge de yüzde 6,58 ile bu bölgeyi takip etti. İzmir’de bu oran yüzde 5,98, İstanbul’da yüzde 5,44 oldu.
Türkiye’nin kişi başına düşen GSYH büyüme oranı yüzde 5,19 olurken OECD ortalaması da yüzde 1,1 olarak gerçekleşti. Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane bölgesi, OECD ortalamasının da altında kalarak yüzde 0,25’te kaldı.
KONUTTA FARK 2 KAT
Konut fiyatlarında büyük kentler, daha küçük kentleri ortalamada 2’ye katladı. Türkiye’deki büyük şehirler ile küçük şehirler arasındaki fiyat farkı, OECD ortalamasından belirgin şekilde daha yüksek gerçekleşti. Kimi bölgelerde farklar çok daha yüksek seviyelere ulaştı. OECD ortalamasında ise büyük kentlerdeki konut fiyatları, küçüklere oranla yüzde 68 daha yüksek. Türkiye, bu oranda da OECD ortalamasını aştı. Raporda, düşük gelir gruplarının Türkiye’de ev sahibi olmasının giderek zorlaştığının altı çizildi.
KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMI DİPTE
Türkiye’de kadınların işgücüne katılımı, OECD ülkeleri içinde dipte. Türkiye genelindeki kadın istihdam oranı OECD ortalamasının oldukça gerisinde. Kadınların işgücüne katılımı OECD ortalamasında yüzde 65,5, Türkiye’de ise resmi verilere göre yüzde 35,5 seviyesinde.
Ülkede kadınların işgücüne katılımının en yüksek olduğu bölge yüzde 45 ile Kastamonu, Çankırı, Sinop bölgesi. Bu bölgede dahi oran, OECD ortalamasının oldukça gerisinde. Antalya, Isparta, Burdur bölgesinde de oran yüzde 44,6.
Kadınların işgücüne katılımının en düşük olduğu bölgelerde, depremden etkilenen Hatay, Maraş, Osmaniye yüzde 23,1 ile üçüncü oldu. Urfa, Diyarbakır bölgesinde bu oran yüzde 21,8’de kalırken en düşük oranlı bölge yüzde 21 seviyesi ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt oldu.
• OECD ortalaması: %65,5
• Kastamonu, Çankırı, Sinop: %45
• Antalya, Isparta, Burdur: %44,6
• Türkiye geneli: %35,5
• Hatay, Maraş, Osmaniye: %23,1
• Urfa, Diyarbakır: %21,8
• Mardin, Batman, Şırnak, Siirt: %21
İŞSİZLİKTE TÜRKİYE OECD’Yİ 4’E KATLADI
Resmi TÜİK verileri ile düşük tutulmaya çalışılan işsizlik oranları, bu haliyle dahi OECD ülkelerini katladı. Bazı bölgelerdeki işsizlik, OECD ortalamalarının 4 katına kadar çıktı.
• Van, Muş, Hakkari, Bitlis: %17,8
• Hatay, Maraş, Osmaniye: %15,6
• Ankara: %11,3
• İstanbul: %8,9
• Aydın, Denizli, Muğla: %8,3
• OECD ortalaması: %4,72
YEŞİL DÖNÜŞÜM HAYAL
Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler arasında yer alıyor. Özellikle kurak ve yarı kurak bölgeler, sıcaklık artışları ve yağış rejimindeki değişiklikler nedeniyle daha fazla tehdit altında. OECD raporu, tarıma dayalı ekonomiye sahip kırsal bölgelerde, aşırı hava olaylarının olumsuz etkilerine dikkat çekti. İklim krizi, ekonomik dengesizliklerin derinleşmesinde etkili oldu. Rapora göre Türkiye’de emisyonlar büyük ölçüde sanayi, ulaşım ve enerji sektörlerinden kaynaklanıyor. Bununla birlikte büyük şehirler, yenilenebilir enerjiye geçişte daha hızlı ilerliyor. Yatırım yetersizliği ile etkin politikaların uygulanmaması, kırsal bölgelerin bu dönüşümde geride kalmasına sebep oldu. Net sıfır karbon emisyonu hedefi, bu bölgelerde ‘hayal’ olarak kaldı.
Rapora göre, Türkiye’nin bazı bölgelerinde sıcaklık artışları OECD ortalamasının üzerinde. Kırsal alanlarda artan sıcaklıklar, tarımsal üretimi ve su kaynaklarını doğrudan etkilerken Türkiye’deki emisyon azaltımı, OECD ortalamalarına kıyasla daha yavaş ilerliyor. Raporda, “Yerel yönetimlerin politikalar geliştirmesinin önünün açılması dönüşümü hızlandırabilir” denildi.